YİNE ŞEHİTLER KANI DEĞDİ YÜREĞİMİZE

Hani bir söz var ya, “biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar” peki biri ölüp, diğeri bakarsa ne olur? İnsanlık olarak biz bu durumu şu an yaşıyoruz. Birileri hapishanelerde işkence çekiyor, ölüyor, evleri, malları, namusları ellerinden zalimce alınıyor. Üzerlerine bombalar yağıyor, çığlıkları, feryatları, kanları, susuzlukları, açlıkları korku filmlerini aratmıyor. Geri kalan onca milyarların hemen hemen hepsi suskun. Sanki her şey normalmiş gibi hayata devam ediliyor. Bu çok korkunç bir şey. Bu kadar zalimliğe karşı felç duruşlarımız, bize müthiş bir yıkımla geri dönebilir. Cehaletinden cesaret alan korkusuz bir millet olduk. “Komşuda pişer bize de düşer” derken biz sadece bunu yemek olarak algıladık. Bugün komşumuzda zulüm varsa ve biz yardımdan, boykottan, duadan, yapmamız gereken her şeyden yoksunsak, zulüm bizim evimize de düşer. Onlar sadece bizim komşumuz değil aynı zamanda imanda da kardeşlerimizdir. Bu bağ sebebi ile, sorumluluğumuz daha da artmış olmaktadır. Bu mesuliyetle duyarsız kalırsak, dünya ve ahirette muhakkak karşımıza olumsuz olarak çıkacaktır.

Bu mesele insanlık meselesidir aslında. Hiçbir vicdan sahibi kişi böyle bir zulme göz yummamalıdır. Her yumulan göz, her tıkılan kulak, her titremeyen kalp aslında insanlığımızdan kopup giden değerlerdir. Bunlar yok oldukça gelecek neslimize bencil, acımasız, duyarsız, soğuk, mutsuz, tatminsiz vb. bir kişilik bırakmış olacağız. İnsanlığını kaybettikten sonra, insandan daha tehlikeli bir canavar yoktur. İşte, insanlığını kaybetmiş, benî İsrail, komünizm, zalim, şeytanı ve kötülüğü rehber edinmiş insanlar önümüzde birer dev örnekler. İslam dini bu tür kişilerin çoğalmaması, insanlığın rahat, huzur ve ferah içinde emniyetle yaşaması için cihadı emretmiştir. Bunlar dünyayı kaosa sürüklemekten başka bir şey bilmezler.

Katil israil yine Gazze saldırısında 3 yaşındaki torununu Allah’a yollayan, sevgi ve özleminden göz bebeklerini öperek “ruhumun ruhu” hitabı ile sevip okşayan o güzel yürekli dedemiz, Nuseyrat mülteci kampına düzenlenen saldırıda şehit düşenlerden birisi, Halid Nabhan dede. Onu böyle tanıdık. O da diğerleri gibi şahadet şerbetini içerek Rabbine, cennetine ve sevdiklerine kavuştu. Alçak tabiatlı barbar İsrail, yüreklerimize şehitler kanı değdirdi. Onlar, yüksek huzura ve eşsiz bir şehadet tadına ulaşırken, bizler çaresizliğin boğucu karanlığında hüzne daldık. Onlara değen her bir zulüm bizi de acıttı. Rabbim tez zamanda zafer müjdesi ile yüreklerimize sonsuz sevinç nasip eylesin. (Amin)

Akıllara gelen tek bir soru, neden öldürülüyorlar? Gazze, Filistin, Kudüs, Doğu Türkistan ve diğer Müslüman devletleri neden ateşler altında? Tek bir cevabı var “Müslümanlar.” Dünyada onları tehdit eden tek şey İslam ve Müslümanlıktır. Bütün hilelerini, dünya haritasından Müslümanları silmek için kurmuşlardır. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de o zalimleri bizlere çok güzel bir şekilde tanıtmıştır. Şöyle ki: “Ey iman edenler! Sizden olmayan kimseleri sırdaş edinmeyin. Sizi bozmaktan geri durmazlar. Hep sizin sıkıntıya düşmenizi isterler. Size karşı besledikleri kin ve buğz dillerinde belli olmaktadır. Göğüslerinde sakladıkları ise bundan daha büyüktür. Eğer düşünüyorsanız bu ayetleri size açıkladık. İşte siz öyle kimselersiniz ki o insanlar sizi sevmedikleri hâlde siz onları seviyorsunuz ve bütün indirilen kitaplara inanıyorsunuz (oysa onlar size indirilen Kitab’a inanmazlar). Sizinle karşılaştıkları zaman inandık derler, fakat kendi başlarına kaldıkları zaman size karşı besledikleri kinden dolayı öfkelenerek parmaklarını ısırırlar. Onlara de ki “öfkenizden çatlayın!” Şüphesiz ki Allah göğüslerin içindekini tam bilir. Eğer size bir iyilik dokunursa onları üzer, eğer size bir kötülük dokunursa onları sevindirir. Eğer sabredip Allah’tan korkarsanız onların hileleri size zarar vermez. Şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını kuşatmıştır. (Ali İmran süresi- 118-119-120 ayetler)

Bu kadar açık ve net bir biçimde, bizlere düşmanımızı tanıtan Rabbimize sonsuz şükür olsun. Düşmanı tanımadan yol almak, ilerlemek imkansızdır. Allah (celle cellaluhu) bizlere tanıtıyor ki, onların sevgilerine, insanlıklarına, düzenlerine, adaletlerine, yaşantılarına, sözlerine vs. inanıp kanmayalım. Gerçek duygularını içlerinde gizleyip, bizlere türlü yalanlar söylemekten çekinmeyen bu kişiler, ellerine geçen ilk fırsatta bizleri yok etmekten geri durmayacaklardır. Müslüman kardeşlerimize yaptıkları zulümleri görmekteyiz. Bizler de uyanık bir Müslüman olmaya gayret edip, Rabbimizin nasihatlerine kulak vererek yolumuzu çizersek, kazananlardan oluruz. Ne mutlu bize ki, sonsuz merhamet sahibi bir Rabbimiz var. Bizleri aydınlatarak düşmana karşı uyarıyor. Sevgi ve saygı ile huzurla kalın.