NOELİ KİMLER KUTLAR

Saygı değer müslüman kardeşlerim, bilindiği gibi önümüzde bir Noel çıkmazı var. Çıkmaz diyorum ki bunu daha milletçe aşamadık. Baktığımda, bir bayram telaşı var benim Müslüman memleketimde. Çam ağaçları  süsleyen, hediyeler vermesiyle Noel Baba’yı benimseten, eğlence ve parti çılgınlığı altında zalimlerle beraber gecenin 12’sinde sevinç çığlıkları atan, sanki İslam dinini yansıtan bir bayrammış gibi ailece piyango numaralarını heyecanla bekleyen, hindi sofraları ile türlü kutlamalarla gecenin dibine vuran bir topluluk var şimdi sokaklarda.

Niye diye sormayan bir sessizlik var dillerde. Neden sormaz ki bir müslüman bu Noel kimin bayramıdır? Ben neden bu partinin içindeyim diye. Her şeyi araştırma yarışına giren insan, konu müslümanlık olunca neden araştırma gereği duymaz ki? Ben Müslümanım Müslümanca yaşamak nasıldır diye niye merak etmez ki? İşte bizim noksan tarafımız tam da burası. Sizce biz en büyük vurgunu buradan yemiyor muyuz? Peki sormayacak mıyız Noel kimin bayramı?

Noel, Hıristiyanlık aleminin dini bayramıdır. Dikkat edilmesi gereken söz “dini” bayram sözüdür. Yani İslam dini dışında, Rabbimizin batıl olarak adlandırdığı bir toplumun, kendi uydurma dininin bayram kutlamasıdır. Şimdi bize yani Müslüman ismimize bu gibi kutlama yakışır mı?

Aman kardeşlerim çok dikkat etmemiz lazımdır ki bu kutlama işi kişiyi imanından edecek derecede ciddi bir iştir. Basit görmeyelim. Allah’ın düşmanlarının yanında olmak demek, onların dinine tazim etmek ve kabul etmek demektir. Bu bizim imanımızı zedeleyecek bir ameldir. Diğer günahlara benzemeyen bir günahtır.

Bizim safımız Müslüman kisvesi altında olan bir saftır. Müslümanın her hareketi yaşadığı düzene ve ortama göre değil, din kurallarına uyması gerekir. Dinimizi ve imanımızı zedeleyecek her bir davranış ve tutum dünyada ve ahirette bizlere sorgu ve azap olarak geri dönecektir.

Kur’an-ı Kerim’imizde Rabbimizin bizlere açık açık buyurduğu şu ayete de kulak kesilirsek durumu daha net anlarız… “Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları veli (dost) edinmeyin. Onlar birbirlerinin velileridir. Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. ” (Maide suresi 51. ayet)

Rabb’imiz bizlere apaçık ayetlerini sunarken ve bizleri uyarırken, Noel kutlayarak ellerine, yüreklerine, vicdanlarına; çocuk, kadın, yaşlı, genç, mazlum kanı bulamış katillerin uydurma din programlarına uymak, onlara destek vermek değil midir? Bizlerinde elleri kana bulanmaz mı? İnsan vicdanı bunu kaldırabilir mi? Artık dostumuzu, düşmanımızı tanımamız gerekmez mi? Bu zalimlerin niyetlerinin ne olduğunu anlamamız lazım değil midir? İlla zulümleri bize dokununca mı anlayacağız. Çok geç olmaz mı? Son pişmanlık fayda eder mi? Bunu bir etraflıca düşünelim. Elhamdülillah hiçbir bedel ödemeden, güç sarf etmeden Müslüman doğduk ve olduk. Bu nimetin kıymetini bilelim. Müslümanca yaşayıp, Müslümanca ölmeyi kendimize hedef edinelim. Hepimiz ölüme doğru akıp giden bir yol üzerindeyiz. İstikbalimiz imanlı ölmek olsun. Bu da Allah’ımızın dininden başka dinleri kabul etmemek, tazim etmemek, Allah’ımızın düşmanlarını sevmemek ve onlara benzememekle mümkündür. Nitekim yüce önderimiz Hazreti Muhammed(sallallahu aleyhi ve sellem) bir hadis-i şerifinde buyururlar ki; “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır” (Ebu Davud, Libas 4/4031) Onlara benzemek de onlar gibi yaşamakla, onların dini merasimlerini kutlamakla, onların hayat felsefesini kendi hayatımıza uygulamakla olur. Onlar Allah’sız bir hayat yaşarlar. Bizim ise inandığımız ve kendisine hesap vereceğimiz bir Rabb’imiz vardır. Rabb’im hepimizin imanını muhafaza eylesin. Sevgi, saygı ve huzurda kalın…