ŞEYTANLAŞMAK VE MAKİNALAŞMAK
İstediği kadar sürsün bu zulüm,
Kederin de vuslatın da sonu ölüm!
Açar çiçekler ateşin ortasından,
Bırakır dizelerini şairler,
Açar ellerini semaya,
Kirlenmiş zihniyete direnirler.
Körler bile haberken zulmün karanlığından,
Bizler susmayı farz kıldık kendimize.
Elendik, ayrıştık medeniyetin eleğinden,
Kulaklarımızı kendimize küstürdük,
Ayaklarımızı aleyhimize yürüttük.
Görmedim söğüt ağacının kavak ağacını öldürdüğünü,
Kardeşi kardeşe öldürttük,
Düşmanı dosta gömdürdük.
Cesedimiz soğumadı,
Dört metre daha derine gömüldük.
Suskunluğumuz bir pranga oldu boynumuza,
Dost diye nice ejderhalar aldık koynumuza.
Bulduk Kabe’yi iki dakikada tavaf,
Taşladık yüzyıllar boyu şeytanı,
Sustuk şeytanlıklara,
Tuttuk dilimizi haksızlıklara,
İnsan kalmayı beceremedik,
Makinalaştık!
Şeytanlaştık!
İstediği kadar sürsün bu zulüm,
Şeytanlaşmanın da makinalaşmanın da sonu ölüm.