KİKİPO’NUN DİLİNDEN

Hey, elindeki ekrandan bana bakan, sen evet sen! Bana bakınca ne hayal ediyorsun, ne görüyorsun? Mutlu muyum mutsuz mu? Benim hakkımda ne yazılıp çizilmiş? Senin düşüncende hayalinde nasıl yer aldım şimdi? Beni tanıdın mı yani bu birkaç satırlık bilgiyle! Her şeyi böyle mi öğreniyorsun, bu şekilde çok bilgili mi oluyorsun? Benim hayatımı öğrenmiş mi oldun? Neyi merak ediyorsun? Bu ekran merakını giderebilir umarım. Telefon ekranını açmadan önce belki beni diğer papağanlar gibi hayal etmiş olabilirsin. Umarım senin için hayal kırıklığı olmamışımdır. Yüzünde bir gülümseme olmayı tercih ederim. Sakın bana acıyan gözlerle de bakma olur mu? Ben farklıyım, o yüzden de özelim. Bunu gör lütfen.
Senin de gördüğün gibi biraz kilolu, iri yapılı bir kuşum. Üstelik uçamıyorum ama çok iyi tırmanırım bak. Geçenlerde uzun tırmanma ve kısa atlamalardan sonra arkadaşım Cicipo’ nun yuvasına vardım. Onun yuvasının yakınında çok lezzetli meyveleri olan rimu ağaçları var. Doyasıya yedik leziz meyvelerinden. Ekranda gördüğün gibi rengimiz yeşil, sarı ağırlıklı ayrıca kahverengi çizgilerimiz beneklerimiz var. Tam kamuflaj sağlıyor ormanda. Bu şekilde saklanabiliyoruz. Gerçi yine de avcılara av olmaktan kurtulamıyoruz. Benim Cicipo dışında yakın arkadaşım yok. Başka tür arkadaşlarım var tabi ama Cicipo’ nun yeri ayrı. Beni en iyi o anlar. Bunun nasıl olduğunu bilirsin belki. Uçamamanın ne olduğunu o anlar, kilolarımdan ne çektiğimi de o anlar. Uçan bir kuş arkadaşım beni anlayamaz. Onlar uçup gittiğinde eksik hissediyorum kendimi. Cicipo’ nun yanında normal hissediyorum sadece. Cicipo ile kafa kafaya verip düşünüyoruz bazen. Acaba kilo versek biz de uçabilir miyiz diye? Cicipo denedi bir defa ama çok hastalandı. Diyet yapmak zor iş vesselam. Sen de bilirsin. Sen nasıl pastalara, böreklere dayanamıyorsan biz de rimu ağacının meyvelerine dayanamıyoruz. Hele bahar geldiğinde polenlerin içinde kendimizi kaybediyoruz. Dondurma gördüğünde senin kendini kaybettiğin gibi.
Sana bir sır vereyim mi? Halimden çok da şikayetçi değilim aslında. Sadece daha çok arkadaşım olsun isterdim. Neslimin tükenme tehdidi altında olduğunu biliyorsun. Yine de insanların bu konudaki çabaları da mutlu ediyor bizi. Mutlu olacak bir şeyler bulmazsak yaşayamayız ki. En azından güzel bir adada büyük bir ormanda yaşıyoruz. Sayımız da artacak diye düşünüyoruz Cicipo ile. Hayata umutla bakmaya çalışıyoruz. Bu arada biz daha çok geceleri hareket ederiz. Geceler bizim için daha renkli geçiyor. Cicipo ile oyun oynuyoruz, geziyoruz. Bazı geceler kendi türümüzden arkadaşlarla da karşılaşıyoruz. Geçenlerde Lilipo ile tanıştık. İki tane de yavrusu vardı. Lilipo’ ya yardım ettik. Ona bitki tohumlarından taşıdık, o da yavrularını besledi. Öyle mutlu olduk ki anlatamam. Geleceğe dair ümidimiz arttı. Umarız yine karşılaşırız onlarla. Büyüdüklerini de görürüz. Lilipo bize çok teşekkür etti.
Sabaha karşı yuvalarımıza dönerken Lilipo’ nun yavrularının büyüdüğünü ve onların da yavruları olduğunu hayal ettik. Sayımızın artması ne güzel olurdu. Yuvamda bu hayallerle uyumak istiyorum şimdi. Bu arada sana kendimi tanıtmayı unuttum. Benim adım Kikipo. Ya senin? Ben de sana isim vereyim en iyisi. Senin adın Hayalci olsun bence. Haydi artık sen de kapat şu ekranı. İkimiz için de uyuma zamanı.