YAPRAK DÖKÜMÜ
Yaprak dökümü başlar diye
Kırlangıçlar yerleşir bahçeye
Ve adımları ağır ağır
Yorgun bir kışa doğru gider
İnsanın içi büyür yalnızlıkla
Büyür ve büyür bir korkunç kuşağa
Ve güzel şeyler anlatılır
Yağmurdan sonra açan toprak kokusu gibi
Bir kadın bir adam bir ağaç
Gelip geçer bırakır izlerini
Gözlerdeki şaşkınlık kadar
Küçük bir odada bir kız çocuğu
Büyürken anıları içeriden
Gülüşü kadar sessiz ve uzak
Yaprak dökümü başlar diye
Kırlangıçlar yerleşir bahçeye
Ve kavaklar öter başlarında
Görünmez yaradanın elleri
İplik iplik saçları dokur
Ve rüzgâr ağlar bir uçtan bir uca
Neden böyle uçsuz bucaksız
Gökten göğe giden bu yalnızlık
Yaprak dökümü başlar diye
Kırlangıçlar yerleşir bahçeye
Ve kuytu bir yerde durmuş
Gelip geçenlerin ardından bakarım
Beni görenler görmemeli
Yalnızlıkla varlık arasında
Bir köprüydü geceler boyunca
Savrulup gelen sözler gibi
Yüreğimde ağır ağır bir yük gibi
Korkunç yaradanın elleri
İplik iplik saçlarımı dokur
Ve düşerim bir uçtan bir uca
Yaprak dökümü başlar diye
Kırlangıçlar yerleşir bahçeye
Ve sonsuzluk birdenbire görünür
Bir açıdan bir başka açıya
İşte yalnızlık bu kadar yakın
Gözlerindeki şaşkınlık kadar
Sessiz bir kuyunun dibinde
Güneş doğsa bir daha doğar
Yaprak dökümü başlar diye
Kırlangıçlar yerleşir bahçeye
Ve insanın içi büyür yalnızlıkla
Büyür ve büyür bir korkunç kuşağa