OLSAM

Bir ağaç olsam, yaslansan gövdeme,
Serinliğime sığınsan sessizce,
Şiirler dökülse gölgeme,
Ve sen okusan hepsini usulca, içten içe.
Bir duduk olsam erik ağacından,
Üflesen beni yavaşça, hüzünle,
Her nefeste dökülse içim,
Göğe karışsa kederim ezgilerle.
Bir tarak olsam, ön cebinde taşıdığın,
Saçlarına dokunsam her sabah,
Deniz kokun sinse üzerime,
Ve kalsam öylece, seninle biraz daha.
Bir sandık olsam, cevizden yontulmuş,
Saklasam anılarını gizlice,
Siyah beyaz fotoğraflar arasında,
Beni açtıkça düşsen çocukluğuna yeniden.
Bir mendil olsam cebinde,
Silsen gözyaşlarını gizlice,
Koklasan beni arada bir,
Hatırlasan eski bir türküyü.
Bir fener olsam gecelerinde,
Işıtmasam da yolunu belki,
Ama bilsen orada olduğumu,
Sıcacık bir umut gibi.
Bir sayfa olsam defterinde,
Yazsan beni dalgın bir öğleden sonra,
Mürekkep gözyaşınla karışsa,
Her harfinde kalbini okusam.
Bir yastık olsam başucunda,
Anlatsan geceleri içini bana,
Korkularını, düşlerini, sessizliklerini
Saklasam kimselere söylemeden.
Bir rüzgar olsam ilkbahardan,
Dolaşsam teninde usulca,
Bir anı gibi, tanıdık bir serinlik,
Gülümsetsem seni farkında olmadan.
Bir dua olsam gecenin tam ortasında,
Usulca düşsem kalbine,
Hiç söylemeden, hiç duymadan,
İçini ısıtsam yalnızca.