Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 34°C
Parçalı Bulutlu
Afyon
34°C
Parçalı Bulutlu
Pts 34°C
Sal 32°C
Çar 30°C
Per 32°C

BİR BAYRAM DÜŞÜ SAKLI KALDI GAZZE’DE

BİR BAYRAM DÜŞÜ SAKLI KALDI GAZZE’DE
13 Haziran 2025 09:09
92
A+
A-

Zulüm ile ayaları vurulmuş demokratlar karnını germekte.

Bayraklar altında pörsümüş, çıvgımış, yeminlere ve betondan tanrılara zincirlerle bağlı kafa tasları boğuşta

7 Ekim değil 1948’den beri hizaya gelmez öfkemiz koyu bir susmanın karartısı ile kölelerden farksız.

Bu saatten sonra ne çare!

Yine bir bayram düşü saklı kaldı Gazze’de!

Ben,

Kapatsam da radyoları

Saatleri durdursam da yok çaresi.

İstersem kafa kemiklerimi yakıp savurayım küllerini

İstersem gözlerin gördüğü yetim kirpiklerini arındırayım bombalardan

Ve istersem tetiğe basan eller ile mermiler arasına koyayım öfkemi

Bir gardiyan gibi şehrin kölelerini azat edeyim,

Yok çaresi!

Gitti bir bayram daha

Musallat bir sıklet gibi.

Gazze’de bir bayram düşü saklı kaldı.

Filistin’de bayramlar dahi yetim kaldı bugün…

Kurudu dallar, kırıldı kırılacak olan

Yetimler kulelerinde, kahraman ezanları sustu bu bayram da

Ve bir bayram düşü saklı kaldı göklerde.

Bir demet mutluluk kıvancı ardını döndü müminlerden,

Soylu bir Gazzeli’nin tortusu bile değilken süngüsüz davamız,

Hala bayram bize bayram ola yaftasında tanılarımız.

Düşün ki yaslanarak bu vakûr kentin yığıntı binalarına,

Orada diri fakat bitkin ümitler üzerinde molozlar

İntizamsız intizârın çığlığını işit yıkılmış minareler dilinden!

Çapraşıklık bir bir yoğruluyor tükenirken öfkeler.

Bir dövüş bu!

Kıvrak ve gürbüz bir kardeşlik düşü!

Yazılsın tarihin ekinsiz defterinin kan rengi sayfalarına

Hıncahınç bir davanın omzu ve güneş kokan yükü

Binlerce mil öteden

Yağız bir at sırtında dört nala koşar adım,

Şevk mührü dolanık bileklerle kurulmuş.

Barış ve selamet harcı ile yoğrulmuş

Kardeşlik merdivenleri ve kuleleri üzerine.

Evet merdivenler!

Kökü ezele, sonu ebede uzanan,

Bulutları arşın arşın aşan

Kıta kıta uhuvvet

Her milletle aynı ekmeği bölüşen

Beyaz siyaha üstündür yaftasından sıyrılıp sidretü’l-müntehâya varan

Ve dahi üzerinde Cebrail’in dahi kanat silkemediği Kab-ı Kavseyn’e ulaşan merdiven.

Adım adım umut,

Basamak basamak sen,

Basamak basamak ben,

Basamak basamak biz.

Fakat bizler ağır ağır kararttık sinelerimizi ve asırlar boyu mayasını selâm ile dizdiğimiz Merdivenlerimizi yıktık, membaı yasak elma ağaçlarından dikelmiş ve nasırlaşmış tokmaklarla

Darası alınmış bugün.

Cesaretimiz ile boyutlanan bir harç ile değil,

Her basamakta körlük

Her basamakta çalıntı tahtlar

Basamak basamak ahmakça infiâl

Kaç gece gün yüzü görmemiş tokatlar ile

Mermerleri ölüm saçan basamaklar diktik.

Varlıkların varlık olduğu kentlerde

Varlık var olmaktan yoruldu,

Varlık var olmamaktan kor oldu.

Çocuk kemikleri ile gübrelenen çam ağaçlarından putlar yaptık, tiksinti fikir mezarlarının zelîl tepelerine

Sen,

Evet sen!

Kisvende kırlangıç büyütmesi gereken sen,

Duaları ile yedi kat göğü aşan merdivenler dikmesi gereken sen!

Ahvâlin ile kardeşliğin, bizliğin kanına susaması gereken sen!

Bastığında hürriyetin ve uhuvvetin şehvetiyle basamaklarına

Göreceksin,

Uykularının zarlarına

Katillerin kaypakça indiğini

Ve çocukların töhmet sinelerde nasıl paylaşıldığını…

          Çünkü bugün metruk olmuş  merdiven ve kulelerimiz bizim dava yükümüzün bî-tâb tükenişinin çığlığı

Bizler desîse uykularında el altında yıkılırken,

Hayız kokan diş gıcırtıları ile demokratların fahişe taifeleri indiler.

İnildi en dibe bu merdiven ile

Ve düşler düşürüldü

Çetrefil şehvetlerin ellerinden.

Bizim sonluluk sevişmeleri ile kurduğumuz merdivenler üzerinde silah ve bot sesleri kol gezmekte.

İniyorlar üzerimize basa basa çulha girmiş gürûhlar,

İniyorlar ve inliyor insanlık kulesi…

İniyorlar ve inleri oluyor mazlum umudu göğüslerimiz

Ve binler düşü daha kör urban ile düğümleyerek,

Bu bayram tarihe kazındı

Ve saklı kaldı kucak dolusu neşe,

Saklı kaldı bir bayram düşü,

Saklı kaldı kubbelerdeki misk-i amber kokulu gülüşler.

Gazze’de,

Bir Filistin daha saklı kaldı.

Yazılsın utanç vesikalarının çingene başlıklarına,

Hırsız tarihin serkeş banknotlarına yazılsın insanlık dalaşı,

Şimdi soruyor varlık sancım bu mudur veche?

Bu mudur hak edilen bayram

Bâkî merdivenler üzere

Selam kuleleri ile

Bekâ içre Kudüs’e?

 

Satırdan sâdıra, varmaktır niyetim... Nazmım tekkemden hakka varan bir meşk, Veznim bir sadâ, ezelden ebede meyyâl              
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.