SERONİKA

Seronika,
Adın gibi ahenkli bir hâlin var.
Nedensiz bir haykırışla gülüşün,
Onu da örten tüylerin var.
Ah Seronika!
Bilmezler seni.
Bakamazlar ben gibi,
Göremezler seni.
Bitmeyen gezmelerinin tadı ayrı,
Ama çoğunlukla oturmak istersin.
Güneş gördün mü uyuklar,
Gölgede yerleri gezersin.
Bak bana Seronika!
Sanki ben yokmuşum gibi duruyorsun orada.
Ben gelince kaçıyor, gidince de çıkıyorsun ortaya.
Derdin ne senin Seronika?
Sevmiyor musun beni hiç?
Sana iyilikten başka ne yaptım?
Cevap da vermezsin bana,
Biliyorum, veremezsin zaten.
Beklemiyorum, bakma sorduğuma.
Kızgın da değilim sana,
Uzaktan gelen sesin bile çok tatlı bana.
Biliyorsun senin adın Seronika değil.
Belki kızarsın öz adını söylemedim diye,
Belki de umrunda bile değil.
Ama olsun zaten konumuz da bu değil.
Boşver şimdi lakırdıları,
Son kez söylüyorum Seronika,
Bu tatlı serzeniş sana çok fazla.
Dinle beni, gitme oralara.