ÇOCUK

Dün bir çocuğa rastladım sokağında,
Yaşı belki ondu, belki de hiç olmadı onca yıl.
Kir pas içindeydi yüzü;
Yıkık bir evin duvarı gibi çökmüştü bakışları.
İsyan etmeyi bile unutmuş gibiydi,
Ya da acı nasıl haykırılır hiç öğrenmemişti.
Biraz kırgın, biraz öfkeli,
Ama en çok da sessizdi,
Korkunun diliyle bakıyordu etrafa,
Simasındaki ışıltı çoktan göç etmişti bedeninden,
Bir daha dönmemeye yeminliymiş gibi.
Az ötede birkaç yaşıtı,
Salıncağın ucunda kahkahaya tutunmuş,
Umursamazca savruluyordu rüzgârda.
O ise milyonlarca yükü,
Bir bohça gibi sarmıştı sırtına,
Henüz çocukken öğrendiği yorgunlukla.
Bedenine küsmüş bir ihtiyar gibi,
Ayakta kalmaya çalışıyordu,
Yırtık terlikleriyle çatlamış topuklarını saklıyordu,
Sanki kırk yıl geçmişti doğalı,
Oyun oynamayı, gülmeyi, düş kurmayı bırakalı.
Dün bir çocuk gördüm sokağında.
Bakışlarımı yakalayınca utandı,
Sanki suç onda, yük onunmuş gibi.
Benim utanmam gerekirken,
O, benden önce davrandı.