VÂRİD

Yaşarken öylesine birdenbire sordum
Anlamsızken her şey, yitiğimi buldum
Kolay olmadı ayakta, secdelerle durdum
Gözlerim kısıldı ve haykırışlarla sustum
Duruldu bir an, teskin oldu ruhum
Hep dilime gelse de cümleleri yuttum
Kalmadı dünyaya artık hiçbir sorum
Boş vermişlik değil bu, Allah’ a olan umudum
Yaşarken öylesine birdenbire durdum
Rab’ba sığındım, canım sustu
Işığı kaybetmişken ruhum, dualara sığındım
Hangi cennetten men edilmiştim
Severken ölesiye, ızdırabı bahşeyleyen
O, değil miydi azmettiren
Günahım tövbemden büyük
Gönlüme çiçek kusan bir mecnuna
Olsun haram, dökemediğim her bir gözyaşıma
Rab’a minnet ola
Yere çakılmış ayaklarıma son bir baktım
Nedir seni durduran diye bir feryat yaktım
Gizemleri orada burada aradım
Işığını gördüm, umudum Rabb’im diye ağladım
Hüzünlerimi topladım bir uçak yaptım
Saldım göğe de ruhumu ferahlattım
Kimse bilmez içimde fırtınalar kopsa
Rabb’im ben derdimi bir tek sana anlattım
İçimde yankılanan ezelî bir nida
Düştükçe kalk diyen, sil gözyaşını da.
Gecenin koynunda kaybolsam bile,
Rabb’im, adını anınca doğar sabaha.
Dizlerimde sızısı secdelerin,
Bir yetim gibi büyüdü dualarım.
Ne yana dönsem, senden izler,
Sana açılan yollar var yaralarımda.
Küstü sandım umut, oysa bekliyormuş,
En zifiri anda doğmak için sabrı.
Bir avuç nur düştü kalbime ansızın
Ve ben en çok şimdi anladım aşkı.
Ve sonra…
Doldu gözlerin gözlerime…
Bir hüznün kokusunu taşıyarak…
Aminler acizlerindi…
Ve acizlerin taşıdığı
Seni görmenin izleriydi.
Aşk bir cellat olur
İlahi aşk ise nefsin celladı,
Dünyevi aşk ise kalbin celladı, olur aşk…
Hâk ile var oldu ruhum şimdi benim
Secdelerle varlığımı şimdi gösterdim
Kıyam etti ruhum Rabbin benliğinde
Neyden üflenen Âdem işte bendim
Taştı… Gönül var oldu benliğinde
Havva’nın rahminde taşınan etimle
İşte sana vardım. Ey Rab!
İlahi bir ezgi gibi çağla tekrar yüreğimde.
Dik dur…
Dur ki kıyam et.
Ey Rab! Diyenler için.
…… Varlığını beyan et……
Dik dur ey can! Kıyam et yeniden,
Aşk ile var olan, aşkla direnen.
Sözlerim suskun, dilim lal, içim ateş,
Her yakarışımda, senin adını arar yüreğim.
Her bir adımımda, benliğimi unuttum,
Secdede kaybolduğum her bir zerremi buldum.
Ruhum, aşkın kuyusunda derinlere çekildi,
Ve her derinlik, O’nun sonsuzluğuna adım attı
Cesaretim kuytulara saklanmış,
Nefsim ile sevdam baş başaymış.
Nefs, gündüz etlerimi dişlerken
Gece korkudan zikir çektirirmiş.
Hakikatten uzak bir ömür inşası.
Telaşlandıkça ensemde “zaman var” nidası.
Ey insan, geleceği mi bilirsin bu neyin kibri neyin havası?
Rabb bağışlayıcı olduğundan cennetlik Âdem ile Havva’sı.
Ey insan, bakışın göğe değse de ayakların toprağa mıhlıdır,
Gecede yıldızları kaydırsan da kaderin defterde yazılıdır.
Bir damla suyu derya bil, bir nefesi Leyla,
Çünkü yolun sonunda vuslat, ama ardında fena saklıdır.
Tüm bunlar insanoğlunun dayanağı, duası…
Yaratılmışlığında vardır, aşka hevası…
18 bin alemin tek davası,
Tanımaktır, sevmektir, övmektir yüce Allah’ı…
Artık buldum hâs’ı, tam da en hâs duygularımla…
Her bir anımı bahşeden o yüce kudretin huzurlu kucağında.
Yüzüm acıyla gülümserken kalbimin feryadıyla inledi tüm yıldızlı gök.
İçimin alevleri bir an söndü.
Sonra bir an, bir an, bir an…
Kudretini gördüm ben en acı hüznümde Rabb’imin.
Bir taşın yarığından en güzel çiçeği yeşerttiği gibi yeşertti hüzün gözyaşlarıyla ıslanmış yüreğimi.
Yüzüme akamayan gözyaşlarımdı oysa onlar.
Ve yine oysa, hiçbir kul bunu göremezken o boğazımdaki en acı düğümleri görmüş meğer.
İşte sana olan en büyük aşkımın dayanağı Rabb’im.
NOT: BU ŞİİR KOR DERGİ YAZARLARI TARAFINDAN ORTAKLAŞA YAZILMIŞTIR.
KATILIMCILAR: