SENSİZLİĞE KONAN AŞK

Ben o gün kaçtım benliğimden,
Huzur neredeydi bilmeden uzaklaştım.
Koşuyordum, nefesimin nerede biteceğini bilmeden.
Bir sürü bakış vardı etrafımda.
Ben seni ararken kayboluyordum yokluğunda.
Bir şeyler arama bahanesiyle, yıkıntılar arasında ağlıyordum.
Kalbim, durmuş bir saat gibi âdeta.
Vakit durmuş, gemi kaybolmuş.
Yakalayamamışım seni.
Çöllere mi vursam kendimi?
Dağları mı delsem Ferhat gibi,
Yoksa aşkınla yanıp tutuşan Aslı mı olsam?
Şu dünyada gamzede oldum aşkından.
Fark ettin mi beni?
Duydun mu sesimi?
Şu boş gök kubbe altında kim sevmiş seni,
Benim kadar?
Ben, “ben” diyorum ama ben sen olmuşum aslında.
Huzurum sende kalmış.
Gözlerim fersiz,
Kalbim tek sana atmış.
Ruhum, seninle beden olup kavuşmuş birbirine.
“Kime diyorsun ya bu şiirler?”
Aslında sana yazıyorum, bilir misin?
Ben sana teslim olmuşum,
Ellerinde yok olmuşum.
Gözlerin, benim güne uyanma sebebim.
Adını anınca kalbim ritmini bozuyor.
Ne hızlı, ne yavaş…
Göğüs kafesimi delecek gibi sanki.
Kalemim, susturulmaya mahkûm olmuş ney gibi ağlıyor bu satırlarda.