YALNIZ BEN

Bu küçük kahvede her akşam bir kör oturur
bir köpek, bir sinek, bir ayı, bir çapkın ve bir balıkçı.
Bir kadın, bir bıçak bileyicisi ve ben.
Yalnız ben göremem kahvenin öbür ucundaki kadını
ve çapkını, o kadını bıçak bileyicisini
o kadın çapkını, o kadın bıçak bileyicisini,
ama onlar birbirlerini görürler.
Şarapçı masasının altında uyuyan köpeği görür
benim gibi kördür o da
ve benim gibi bilir ötekileri.
Köpek gibi her şeyi bilir
o kadın o bıçak bileyicisini görür
bende olan şeyi.
Balıkçının kovasını çalarken çapraza yatan balığı,
çapkının, körün, bıçakçının ve kadının içini,
işte o, işte o balıkçı görür.
Her akşam köşe lambası altında buluşan
işsizler, hasta ruhlu çocuklar,
binbir renkli iş portfolyoları altında genç bozuntular,
uzaklardan gelmiş ihtiyar beylere,
emlakçı ve gözlükçülere göt sallayıp, ayak uydurup
hepsi, hepsi birbirini bilir.
Kırmızı burunlu, güzel yüzlü genç adam
yavaş yavaş yürürken düşünceleriyle
içi için erir bir kereye mahsus
fakat bilmem niçin kimse onu göremez.
O bakımdan ona genç denemez,
o yavaş yavaş yürürken düşünceleriyle
içi için için erir bir kereye mahsus
güzel yüzlü kırmızı burunlu genç adam.
Mest oldum. Kalemine sağlık. Bir sonraki şiiri heyecanla bekliyor olacağım.
TEŞEKKÜR EDERİM HANIMEFENDİ.