YAĞMURDA ATEŞ YAKMAK

Gökyüzü, bir kirpik düşüyor yere
Vapurlar, martılar ve sen, üçgeni
Bir ses kalıyor masalarda,
Yırtık sigara dumanı gibi,
Biraz ben, biraz hüzün…
Senin göğsünde açan güller,
Saatleri geri döndüren bir elçiydi,
Tarihi tersine yazan bir mektupta
Şiirlerim, geceye tutunmuş gölgeler,
Bir tek seni söylemiyor bak,
Bir tek seni susuyor.
Düşer mi gövdemize yağmurlar?
Yalnızlık, koca bir çığ,
Dolaşır sokaklar arasında,
Sokaklar ki, adını unuttu çoktan,
Adın, duvarlara yazılmadan geçmedi.
Gözlerin diyorum,
Bir uçurum kenarında açan çiçek,
Dudaklarından kaçmış bir çift kelime
Yağmura değmiş,
Yanmış ve geçmiş.
Sen,
Kaç mevsim bıraktın böyle göğsümde,
Kaç kırık ayna,
Birbirini tanımadan geçer mi bu yoldan?
Bir yalnızlık daha yazdım adıma,
Adını unuttum yine,
Unuttum ve yağmurlara yaktım.
“Şiirlerim, geceye tutunmuş gölgeler,
Bir tek seni söylemiyor bak,
Bir tek seni susuyor” ne güzel ifade edilmiş söylenmek isteyip de söylenemeyenler. Kaleminize sağlık