Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 2°C
Az Bulutlu
Afyon
2°C
Az Bulutlu
Per 8°C
Cum 9°C
Cts 9°C
Paz 6°C

EY CAN!

EY CAN!
15 Ekim 2023 17:36 | Son Güncellenme: 15 Ekim 2023 17:39
374
A+
A-

Ne bakarsın öyle mazlum mahzun!

Zeval mi geldi huzuruna?

Bahçelerine hazan mı düştü yoksa?

Dolmasın gözlerin, titremesin ellerin

Hüzünden hararetlenip de

Alnından boncuk terler dökülmesin…

Doğrul ey can!

Ateşin suyla, gözlerin kıbleyle,

Ellerin semayla vuslata ersin.

Seni hercümerç eden o meşakkat

Yakarışların ile türab edilsin.

 

Doğrul ey can, yolların çetin olsa da,

Yılmadan, usanmadan ilerle adım adım.

Gözlerin hedefte, yüreğin imanla,

Yolumuzda engel tanımasın, korkma.

 

Rüzgarlar estiğinde baş eğme sakın,

Kalkınca tozun üstünden yıldızlar belirir.

Gecenin karanlığı, yıldızları saklar,

Sabahı bekleyen her gece aydınlanır.

 

Tozlu yıkıntılarda doğrul arşa yüksel

Bir ay ışığı ile süzül gönlüme dem vur!

Mefhum olmuş artık kalbin iltica bana

Senin yollarına mütemadiyen gelirim

Artık meşakkat ile birleşir ey can!

Acı bir nedamet duy ki kulaklarında,

Menfired kaldım artık sensiz duy ey can!

Kalbinin şahikalarında bana da yer ver

Son kez rüberü gelir miyiz bilemem?

 

Kalk ey can kalk

Dön çehreni yârine

Gözlerinde yıldızlar parıldar

İçinde korlar, saçında nice aklar

Kalk ve doğrul

Kaldır ellerini semaya

Bir dua üstüne başka bir dua

Mırıldan, yalvar, yakar

Gözlerini kıbleye

Gönlünü yâre nefes yükleyene ver

 

Günlerden geç, geceleri ayağına ser

Telaşlarında yükselen bir buhur tüter

Ey can! Yol uzundur, yörünge tek

Yürü akayım damarlarında ter ter

Gülümse ey can! Dualar öncüdür fikrine

Doğrul ey can! Vuslat bekler evinde

 

Düşün ey can!

En karanlık gecenin elbet var sabahı

Bulunur elbet her sıkıntının refahı

Dinlersen her güruhu

Göremezsin ferahı

Bekleme ey can!

Zaman dar, yapılacaklar çoktur

Belki de bugünün yarını yoktur

Titre ve yönünü kendine döndür

Doğru yön ki ecdadın gittiği yöndür

Susma ey can!

Suskunluğunu boz

İnan ey can! Ereceğiz vuslata

Sana söz.

 

Açma kalbinin mahzenlerini,

Görmesin kimse. Yoksa incitir seni,

Diline rastlamamış harfler bile.

Yaralanmışsın zaten ey can, belli ediyor derinliği,

Öyle ki ruhunun cenazesinde bırakmış ayak izini.

Hatırla kaç kere geçti aklının mevsimi,

Bahsetme kimseye. Yoksa unutur seni

Güzde bıraktığın gönlünün yas teli bile.

Vurulmuşsun zaten ey can, belli ediyor heybeti,

Öyle ki yok yanında bir “Kalk.” diyeni.

Kapat artık şu karanlık gözlerini,

Bakmasın kimse yoksa bulur seni,

Güneşe serdiğin gece bile.

Dağılmışsın ey can, belli ediyor bedeni

Öyle ki eziyor toparlamak için kendini

 

“Güçlüsün sen!” diyor aslında benliğin

Lakin o sessizliği çökünce gecenin

Başlıyor ahvali zihnin,

Doldurdukça dolduruyor mazi her noksanı

Bir çırpınış, bir sitem ve bazense bir ölüm isteği

Yankılanıyor beyninde geçmişe sitemin

Fısıltılar başlıyor sonrasında dört bir köşeden

Ey can! Seni bir bedende ruhunla kim diriltti

Kalk ve kendine gel el aç Mevla’ya!

Gözyaşların artık lal oldu

İçinde dinmez kor gibi ateşin

Dost bildiklerin dost değil belki anla artık

Kim merhem oluyor derken katili olur o bedenin

Ey can! Anla artık yönelt kalbini ve kendini Rabbine karşı

Kimse bilmez O’ndan iyi seni

Sen dahi

 

Ey can! Kendine gel

Vardır bilinmezliklerin ardında bir bilinen

Zuhur etmiş hayallerine ilelebet bir matem

Sen kendine gelmezsen yok olacak hayal-i müphem

 

Kaldırdım başımı göğe, yağdı yüzüme aşk katre katre

Yine de içimde yanan volkanı yetmez ki söndürmeye

Senden gelen bir haber yetiyordu gönlümü titretmeye

Gülen gözlerinde ürkekliğim yerini bırakıyordu sekinete

Bazen insan kördür en bilindik hakikate bile

Sevenin gözüne perde inmiştir dahi gönlüne…

Kavrulur harla bir çare bulunmaz bu derde düşene

Kavuşmak şöyle dursun hasreti bile mucize

 

Çığlık atan kalbime kapalı sesin

Çıkmazlarda dolaşan ruhumun neresindesin

En katmerli acımda felaket kalır kursağımda hevesim,

Güvenli bir limanda en garip yelkenlidesin

Delik deşik olan bir bez parçasınadır güvenin

Ruhumu paslı zincirlere bağladın açık yaralarıma değdi ellerin

Şifa akan parmaklarındı gökkuşağıydı iyileştirdiğin

Ben yine canımın yanışına kül üfledim.

 

Ey can! Yine yağacak yağmurlar, açacak güneşler.

Her gecenin bir sabahı olduğu gibi

Her başlangıcın bir sonu,

Her bir sonun da bir başlangıcı olacak.

Belki de sen uyanacaksın daldığın o rüyadan,

Gerçek âleme açılacak gözlerin.

İşte senin hesap günün gözlerini açtığın gün olacak.

Bu yüzden ey ruh!

Uyan, rüyan bitti.

 

NOT: BU ESER KOR DERGİSİ YAZARLARI TARAFINDAN ORTAKLAŞA YAZILMIŞTIR.

HAFSA DİLAY AVCİ
MUSTAFA ERDURMUŞ
ZEYNEP SONGUR
HÜLYA BİNBOY
SEMANUR YAĞMUR
MERYEM KORKMAZ
NURCAN TOPTAŞ
SEDANUR SİNANOĞLU
ZEYNEP GÜRLE
GÜLSEN GÖREN
HATİCE DEMİR

 

 

 

 

 

FİKİR - EDEBİYAT - KÜLTÜR - SANAT "EDEBİYATA KOR DÜŞTÜ."
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.