Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 16°C
Çok Bulutlu
Afyon
16°C
Çok Bulutlu
Sal 16°C
Çar 19°C
Per 18°C
Cum 19°C

BİÇİMSEL İZİNLERİ ETİK ETİKETLERLE KAPLAMAK

BİÇİMSEL İZİNLERİ ETİK ETİKETLERLE KAPLAMAK
13 Ekim 2025 16:59
110
A+
A-

Modern toplumda pozitif hukuk, bireyi özgürleştirme iddiasıyla kutsal yasadan bağımsızlaştırır. Bu bağımsızlık bir kazanım olduğu kadar bir kopuştur da. Çünkü kutsal olan yalnızca hukukun sınırını değil, aynı zamanda niyetin, sorumluluğun ve adaletin sınırını da belirlerdi. Bugün yasa, bireye “hakkını” verir; ancak o hakkın meşru olup olmadığını bireyin vicdanına bırakır.

Toplumsal yaşamı düzenleyen iki büyük meşruiyet kaynağı vardır: pozitif hukuk ve ahlak/din. Hukuk tarihinin en eski örnekleri bile yalnızca dünyevi düzeni değil, ilahi veya kutsal bir onayı da temsil etmeye çalışmıştır. Hammurabi Kanunları, eski Yahudi şeriatı, Hristiyan Orta Çağ Kanon Hukuku ve İslam şeriatı; hukukun sadece dünyevi değil, aynı zamanda ahlaki ve ilahi bir meşruiyet iddiası taşıdığını gösterir.

İslam medeniyetinde bu bütünlük fikri çok daha belirgindir. İslam hukuk geleneği (fıkıh), bireysel hakların yalnızca dünyevi otoritelerce tanınmasını değil, aynı zamanda ilahi iradeye uygunluğunu da önkoşul sayar. Oysa modern dünyada seküler pozitif hukuk, hak ve yükümlülükleri aşkın bir kaynaktan değil, beşerî iradeden türetir. Bu dönüşüm hukuku daha esnek ve çoğulcu hale getirmiştir; ancak aynı zamanda onu ilahi ve ahlaki meşruiyet iddiasından da koparmıştır.

Bugünlerde insanlar sık sık “haklarından” söz ediyorlar: “Benim hakkım!”, “Yasal olarak benim!”, “Hukuken bana ait!” Peki ya helal mi? Bir mirasta, kardeşinin rızasını almadan kanunen düşen payı almak… Yasal. Ama helal mi? Bir iş yerinde, başkasının emeğini sahiplenip prim almak… Kimse görmedi. Belki yasal sınırları da zorlamadı. Ama helal mi? Bir sözleşmede küçük harflerle yazılmış maddelerle karşı tarafı köşeye sıkıştırmak… Kanun arkanda. Ama vicdan nerede?

Yasal olanın sınırını devlet çizer; helalin sınırını ise vicdan. Biri seni cezalandırabilir, öteki seni affetmeyebilir. Bazı haklar vardır; alırsın ama hayrını göremezsin. Bu yüzden her hak helal değildir. Ve her helal, yasa kitaplarında yazmaz.

Modern hukuk sistemi biçimcidir; işlemleri şekilsel kriterlerle değerlendirir. Helallik ise özcü bir sorudur; niyete, sonuca, hakikate bakar. Modern dünyada biçimsel izinleri etik etiketlerle kaplayarak vicdan rahatlatmak adeta bir endüstriye dönüşmüştür. Bu olgu yalnızca bir hukuk tartışması değil, aynı zamanda bir medeniyet eleştirisidir. Çünkü modernlik, helalin yüklediği anlamı tahrip etmiştir. Helal olan, bireysel seçimle kolektif sorumluluk arasındaki bağı kurardı. İnsan yalnızca “benim hakkım” demezdi; “Bu hak adil midir, sorumlu muyum?” diye sorardı.

Helal, sadece “izin verilmiş” anlamına gelmez; kul hakkı gözetmeyi, vicdanı, merhameti ve adaleti içerir. Bir eylemin yasalar çerçevesinde mümkün olması, onun Allah katında ya da insan vicdanında doğru olduğu anlamına gelmez. Bu yüzden her yasal hakkı kullanmadan önce bir an durup düşünmek gerekir: Bu hak gerçekten helal mi? Yoksa sadece sistemin bana tanıdığı ama başkasının hakkını ihlal eden bir kolaylık mı?

Modern hayat bize haklarımızı talep etmeyi öğretti; ancak hangi hakların gerçekten meşru, ahlaki ve vicdani olduğunu sorgulamayı unutturdu. Belki de bu yüzden insanlar yasal olanla helal olanı birbirine karıştırıyor. Oysa helal, görünmeyeni gözetmek; adaletin yalnızca mahkeme salonlarında değil, kalpte de yer bulmasını sağlamaktır.

ETİKETLER: , ,
Siyaset Bilimi öğrencisi
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.