BİR KÖMÜR GÖZ
Sağ yanı, sol yanı duvarsız kaldı.
Sığınağı harabe, içi darmaduman
Düşünürler ayakta, bu hâle bi çare…
Gözyaşlarını saklamalı mı?
Gözyaşları akar mı içine, bilmiyorum.
Karmakarışık hisler içinde dolanıyorum
Saklayamıyorum artık!
Tarifi yok!
Solmuş bir asma ağacı altına sinmiş ninemi görüyorum.
Kedim başucunda, çizgiler arasında gelip giden bir hüzün…
Bir kömür göz, bir tutam tel.
Eşik önünde bir tabure,
Boş bırakılmış hali ile yapayalnız.
Eksikliğini koca bir ev hissediyor sanki…
Bahçe sensiz, ninem sensiz, ev sensiz.
Kolu kanadı kopmuş koca bir yığın!
Bütün benliğimle sarılıp kendini hatırlatmak istiyorum!
O kömür gözlere bir kez daha baksın istiyorum.
Kendini yitirmeden…
Toparlanır mı bilmem geri gelir mi neşesi,
Eşik önünde alır mı yerini, bahçe yeniden çiçek açar mı?
Bilmiyorum.
Darmaduman bir halde etrafı gözlemliyorum
Gelgitler içerisindeki düşüncemi yokluyorum
Ve bu hiç de kolay değil!