YERÇEKİMSİZ DÜNYA

Yüzü de astarı da gitmiş dünyanın.
Susmuş Dicle, kan kokuyor Fırat.
Kuru otlar fışkıracak göğüs kafesimizden.
Ve bir gün…
Çocuklar gülerek uyanacak,
Susturacaklar kinimizi — gülerek, oynayarak.
Rüzgar esecek, sustuklarımızı bağıracak.
Bulutlar ağlayacak sustuğumuz için.
Atacak üstümüzden ölü toprağını,
Ağaç kusacak kuru yaprağını.
Bir yerlerde son bulacağız,
Tekrar dirilmek için.
Tekrar dirileceğiz,
Bir kez daha başlamak için.
Yemyeşil bir yaprak olmak için.
Yeşereceğiz ceset toprağından.
Bulutlar doğuracak bizi insanlığın karanlığından,
Haykıracağız suskunluğumuza, taşın pişmanlığından.
Kucaklayacağız çocukları — saçlarından koklayarak.
Ağzımız bizden iğrenecek,
Sustuklarımızı kusmadığımız için.
Gerçeği gören çocuklar… konuşturacak bizi,
İçimizdekini söktürecek sessizliğe.
Şu dünyaya layık değil laiklik.
Modernitenin huyundandır susmak ve susturmak.
Ve şu medeniyet… çaldı yerçekimini dünyanın.