Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 17°C
Çok Bulutlu
Afyon
17°C
Çok Bulutlu
Pts 16°C
Sal 17°C
Çar 19°C
Per 18°C

MEŞİN BİR NEFRETİN ÖCÜNE YASLANMAK

MEŞİN BİR NEFRETİN ÖCÜNE YASLANMAK
11 Temmuz 2025 11:42 | Son Güncellenme: 22 Temmuz 2025 01:18
73
A+
A-

Bir öç ki tarihim

Bir öç ki insanlığım

Bir öç ki yaşamaklığım kendim ile

Kültürüm, öz ve öz Türkçem, lisanım için

Benden bize dek her ferdin öcünün nefreti iliklerime dek berkitiyor

İçimde köpürttüğüm adle boyun eğişin namusunu

Sası bir grev değil sinemdeki, partizan aşklardan kalan bıçkının çığlığı

Meşin nefretlerim ile göz bebeklerimin altına inip

Dışarıdan, Avrupa’dan nefretime dilimin ve dinimin ırzına çelenk konmanın çılgarını yakmalıyım.

Hışırtılı hıncım çalakalem bir barut olmanın da üstünde

Ümüğüne basmam gerek

Pasak ve yasak kitapların.

Evet ümüğüne basmam gerek

Kalem ile

Sanat ile

Batının sâzendeliği gibi içi boş özgürlük naralarıyla değil

Özü gür tarihim ile basmam gerek sömürgecinin leş atlarının kusturucu ovalarına.

Ahali gibi avam bir aşkla değil göklerden sıyrılan bir aşk ile.

Aval aval sözcüklerle değil

Metin ve kadîm kelâmım ile.

Mahsun değil mahzun beyitler ile kendiliğimin makamına varıp göğsümdeki imanın şakaklarına

Varmalıyım uyanması için nefretimin.

Bu bir çağrı zağar olmayan kalemlere.

Kulakların çınlayabilir eğer şair isen.

Çünkü bu başkalılık yaftası şairin bin yüz yıldır büyüttüğü bizlik şiirini, biz olan lügatlerini

Ve ölümü dirilten şivelerini

Yavan bir öç ile yırtlaz bir kefene sarar.

Yoksa bu inkisâr ve gürül gürül bizlik öcü,

Kenar mahallenin metruk beyinlerine değil

Çünkü bu mücella ve kadim öç

Kuşları dahi katar katar uçuran.

Baka gör Çalap’tan emredilmiş muştusu.

Son yıllardır,

Taptaze bir uykusuzluk ile kanırtılıyor nefretimin cepheleri.

Sen şairsin kıyısız aşkınla,

Neyin varsa kisvende haykır sinmiş döşlere.

Cephanendeki korlaşan mefhumlarını fırlat.

Veya onca sene ümidi örtülmüş beş duyunu kullan.

Hiç değilse öfken ile diş geçir kadim kültürünle oynaşan bölük pörçük masallara.

Atlılar kan rengi mürekkeplerim üzerinde tepinmede.

Nefretimdeki dikelen saraylar göğsüme göğsüme vuruyor.

Meşin bir nefret bu

Mecalsiz arayışıma hırlayan

Çünkü meşin olmayan bir nefretti bunca seneler yüz yılımı hırpalayan.

Ben şairim,

Koşarak katettiğim kışlar körlenmez yürümekle.

Yürümek yılgın ve bîtap, dikeltmiyor gayemi.

Yüküm ağır ders veremiyorum yürümekle tarihe.

Yürümek içimdeki devrimciye azap.

Koşmalıyım!

Koşmak nasipliğine varmalı

Kan damarlarımdan yoluma asfalt akıtan terlerim.

Ruhumu bakire bırakana dek cesedim, başkalılık tasmasını koparıp, devrini devirmek için Sömürülüşümün, ara terlerini atmalıyım göğeren döşümden.

Çılgın bir intikam ile ateşleyerek ayetlerin gümüş mavzerlerini, elimde yırtlaz bir tüfek nefretim.

Bu tüfek yurdumun öz ve öz sularını şarıldatmak, mermileri çocuğu ve mazlumu korumak için.

Öfkesinin ulu nabzına koyulan çelengi alnının çatından yakmak için.

Döşümde mayalanan bir iç çekiş tarihimin öcü

Adımın üzerinde yazılı olmasa da meşin nefretim, uysal koyun yaftası, sömürgeci ruhu ve hırpalayışı Siyah fakat madde aleminde beyaz tenli tarihten.

Koşmalıyım;

Irzının kini, mezar taşlarının, kitabelerinin öfkesi ve kültürünün öcü için dört nala hırçın bir küheylan gibi ürktüğüm namlular üzerine.

Kudurttuğum militan haçlılar, hala daha beşiğini âye¬te’l-kürsî ile serin ve selamet eden dingin namuslara namlu doğrultmakta.

Ve çirkin dağdağalı sularda çocuklarımızın köpüren utanç ve demirde dövülmüş hayalarını yırtmak hainliğinde

Ben korkutulmuş kalafat yeislerimin bağrına meşinler giydirmeliyim

Sindirilen benliğimi, pıhtılaşan barutun kusmuğuyla değil

Cumanın göğe saldığı misk-i amber duaların okşamasıyla sivriltmeliyim

Göğsüme ne kadar da adımı kazısam

Korkuyu dişleyen sırtlanlar pusu kuruyor devirler ötesinden silmek için yazgımızı.

Ben yaban bir koşu ile pazumu köreltmek gafletindeydim.

Fakat şimdi ahir zamanda namusumun bir avrat olduğunu

İffetimi iki bomba gibi ellerimde taşıdığımda anladım.

Yongalarımı bulmalıyım

Kalbimin ortasına büzmeliyim

Lügatimi, tarih ve aşk kokan kültürümü.

Sırtımı yasladım sancımın soğuk duvarlarına.

Oysa ılgıt ılgıt çürümüş kravat tasması dolanık boyunlarda.

Oysa ılgıt ılgıt cürümmüş kravat dolanık tasma boyunlarda.

Fakat benim öfkemi küflemez çökertilmiş nefretler.

İrili ufaklı kadın ve erkekler ısırgan bir baygınlık ile beni öte dünyaya yaratık yapma hazzında.

Oysa kendi kültürüm irkitirdi yaratıkları

Yârı atık görmediği için

Yaratık barındırmak abes olurdu zaten bahçesinde.

Şeffaf bir kıvılcım benim nefretim

Ve sürülmüş toprak, savaşın ortasında.

Şafağını sayıp ölüm gecesinin

Mevzinin başında harlanmış öfkem.

Leşler ve canlıların ürpererek kaçtığı Holokost’un başındayım.

Hoklanmamış nefretim yoğrulmakta alacağım öç ile

Israrla hırsım kıyıcı kıvılcımlar ile nefretimi harlamakta.

Bu sebeple nefretim genç ve diri hala

Ve hala fokurdayarak hırsım nefretimin döşünü aralıyor ummanlara

Kıraç dağlar ile burnu kıvrılmış kendimin atlasına sırtımı verince.

Bir öç ki tarihim

Bir öç ki insanlığım

Bir öç ki yaşamaklığım kendim ile

Kültürüm, öz ve öz Türkçem, lisanım için

Benden bize dek her ferdin öcünün nefreti iliklerime dek berkitiyor

İçimde köpürttüğüm adle boyun eğişin namusunu

 

Satırdan sâdıra, varmaktır niyetim... Nazmım tekkemden hakka varan bir meşk, Veznim bir sadâ, ezelden ebede meyyâl              
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.