DUDAKLARDAN DÜŞLERE

Bir akşam daha dökülüyor şişelerden,
gecenin koynundayım,
bir çocuk var içimde;
elleri cebinde, dudakları geceyi emmiş,
sözsüz bir acı içinde.
Hayır… hayır genç!
Sarhoş değilim ben,
ama seninle her şey bulanık,
zamanın tuhaf akışında sürüklenirken,
bir de yetmezmiş gibi,
çocukların yaralı düşleri içimi sarartıyor,
ve kaybolmuş bir duygu peşinde
şarap kırmızısı lekeleriyle bezenmiş gecelerde savruluyorum.
Bazen geceyi içiyorum,
bazen seni,
bazen çocukları.
Sarhoş oluyor ruhum,
dans ediyorum gecenin üçü üstünde.
Seni yudumladıkça hevesleniyorum güzelliklere,
yudum yudum sevmek seni,
bir çocuğun gözlerinden dökülen
eski yıldızlar,
senin dudaklarında parlıyor.
Benimse
kurduğum cümleler dudaklarımda ağlıyor,
harfler yavaşça kayboluyor dilimde.
Bir çocuk var içimde;
elleri cebinde, dudakları geceyi emmiş,
sözsüz bir acı içinde.
Arkadaşım tebrik ederim emeğine sağlık