Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 17°C
Çok Bulutlu
Afyon
17°C
Çok Bulutlu
Pts 16°C
Sal 17°C
Çar 19°C
Per 18°C

NİHAYETE ERMEK

NİHAYETE ERMEK
30 Mayıs 2025 16:34 | Son Güncellenme: 11 Haziran 2025 21:32
261
A+
A-
Nihayete erdi medcezirlerim
İçim artık pâk bir yüksüklük
Tırmanmak için adım adım
Nihayet yamaçlarına,
Dağladım bendimin her bir parçasını.
Gönlümden akan cesetlerin titrek iniltisiyle
Bir ikindi vakti
Nihayet vecdine ermek için
Hüznümün namusunu arıyorum.
Yürüyorum kör topal mâzim ellerimde,
Gölgem harlanmış dumansız bir ateş.
Bir patika
Üstünde yürüyen kelepçeli ruhlar peşimde
Ve yüzler sanki gülmez katrandan zincir.
Göz gözeyiz cemiyetle.
Ruhum gibi bölük pörçük bulutlar kaplamakta semayı.
Yürüyorum başım eğik, küskünüm kalabalıklara;
Sitem için bu neşir kalabalık budalalıklara.
Sahi nihayeti neresiydi
Bu yolun?
Bu patikanın?
Bu kalabalığın?
Nihayetinde varacağı kent neresi?
Fikrin nihâyeti neydi?
Ben nereye varmalıyım yolun sonunda?
Kelimeler ki bir ordugâh kalesi içimde
Beyit, kafiye ve nezîr
Sırlara ermek için
Labirentler içinde.
Nihayete varmak bir sır küpü gibi elimde,
Çözülmez bir iplik gibi dolanıyor beynimde.
Hırçınım bu zamanın münzevî beyitlerine,
Borazan gibi sesi düğümlenmiş damaktan
Üflenir gözlerime.
Ey havlayan gürûh!
Yamyam sürüsü!
Kinimin ırzı kan içinde
Öfkedendir kürsüsü.
Nihayet münakaşası,
Bir buçuk asırdır mukaddes emaneti başı boş bıraktınız.
Hokkabaz eğitimleri cadılara sattınız.
Ey Frenk!
Maarif dedikleriniz yollar asrımızda felaket!
Son yüz yıldır yaptığınız kıvranarak dalâlet!
Yollar sonu bilinmez karanlık ve çetinler
Nerede nihayetiniz, iblisler söylesinler!
Aldandık bataklığın demirden yaftasına,
Şimdi ise halimiz ne çetin ve kötüdür.
‘’-İzm’’ denen ne varsa yamyamların sözüdür!
Kuru bir bacadan düşen Noel babalar,
Nihayette leşlerinizi yiyecek akbabalar.
Kalkın uyuyanlar!
Kaf dağından bağırın,
Bu şehrin ve asrın fânî semâlarında
Nihayete varmak için
Nihayete çağırın.
Kara bulutlar arkasına almış koca devler,
Kalmadı Müslümanlar; sonsuza nâzır evler…
Çığlık çığlık kopuyor gövdeden mazlum başlar,
Sizin hainliğinizi şeytanlar bile taşlar!
Pat pat kopuyor kalbimde paslı zincir,
Frenk denen mahluklara bir asır ezildiniz.
Cemiyet cemiyet!
Ne nedâmetli bir gam!
Batının kanlı eliyle yazılıp çizildiniz.
Homurtuşlar içimde tokat,
Bu hâl neyin nesi?
Bu miskin ve zelîl hâl mahşerin mahkemesi
Devrim devrim!
Çığırsın artık evrim!
Çığlıklar dikmem gerek,
Semâya ersin cengim!
Medcezir imanlar yanıyor yok mu gören?
Onlar mı yanıyor yoksa ben miyim ölen?
Önderlerim var benim fakat göçüp gittiler,
Nihayet davasını omzuma yüklettiler.
Sakın deme kimim ben, neyim var ki benim?
Hiçbir şeyin yoksa bu vatandır senin!
Nihayete kavuşan erenler gördü gözler,
Övüldü ayet ayet o nebîler ve de sözler.
Çehresi pâk veliler sessiz sessiz öldüler,
Sarmaşık güller gibi bu diyardan göçtüler.
Ey cemiyet!
Basîret gözünüz çakılmasın yeknesakta
Aya nihayet denizine vurma perçin.
Nihayet tılsımına varmak aslî hesapta,
Mukîm olmadan ölüm gelecek inkılapta!
Kırık bir ibrikle haykırış ki semaya,
Bir abdest ve niyaz
Tokmak yoklara
İstikamet sıratta!
Evet, hakikat konuşur.
Ben konuştum sanırsın,
Heyûlâ hayalleri konuşup aldanırsın.
Sözler bu mu heyhât ne de paslı gizler!
İzler ki nefse bakınca cinnet;
Büyücü gibi lügat,
Hokkabaz gibi söz
İsim verir yüzlere.
Gözünü yummuş,
Mefhûmlar düşmüş hendeklere.
Hakikat yalnızca,
Bu toprakta Yunusça,
Nihâyet onda himmet
Nihâyete varmak vecdi
Ecdattan bize zimmet.
Ey müşevveş akıl!
Balçıkta batan vehim,
NİHAYET TILSIMINDA
PARLASIN ARTIK ZEMİN!
Satırdan sâdıra, varmaktır niyetim... Nazmım tekkemden hakka varan bir meşk, Veznim bir sadâ, ezelden ebede meyyâl              
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.