Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 21°C
Çok Bulutlu
Afyon
21°C
Çok Bulutlu
Çar 23°C
Per 20°C
Cum 14°C
Cts 14°C

YOKSULLUK İÇİMİZDE

YOKSULLUK İÇİMİZDE
10 Mart 2025 20:01
99
A+
A-

Yazdığım hiçbir şey paklamayacak beni, biliyorum
Söylediklerim nefsimedir, onun için yazıyorum

Ne varsa aklıma gelen hepsini dizeceğim
Ne varsa gönlümden düşen üstünü çizeceğim

Yazdığım her şey bir hayata atıftır
Çizdiğim her şey bir kağıda lütuftur

Nerede o kutlu dava, nerede o büyük erler
Entelektüel kaygılar, gazeteler, dergiler…

Kütüphanelerin sessizliği dikkatten değildir, boş
İnsanların sessizliği rikkatten değil, hoş

Sayfalar simsiyah olur mürekkepler katran
Hakikat akar gider, cehaletin aralarından

Alem değildir bilgiye, muhtaçtır irfanına
Kalem yazmaz artık, asılmıştır darağacına

Düşmanım yok, kimse alınmasın üstüne
Öyle bir devir ki alim küskün tâlibe

Parmak uçlarında yürüyenler ruhsuzdur, sahtedir
Ve onların tebessümünden karıncalar incinir

İntizar asla değil, bu gönlümün fermanı
Ve her sevdaya düşman, alçaklara isyanı

Dünya bir yoldur bilin ben ahiret yolcusu
Buluşturur bizi her köşe ve bir camii avlusu

Şair olmuşsun diyecekler kabaracak mı göğsüm
Belki de boş vadide dolanıyordur gönlüm

Daraltan ne varsa şu göğsümü, kalbimden sızandır
Damla damla günahlar ve koyu bir katrandır

Ziyanı yok dostlarım, bırakın ben saf olayım
Ama her güneşin doğuşuna bilin, şaşıracağım

Bir yetimin gözlerinde göreceğim hüznü
Bin âleme yetecek onun bir tebessümü

Hangi mermi bakışlardan daha serttir, söyleyin
Hangi insan, mermisi taş olandan merttir

Benim için fezadan daha esrarlı bu sokaklar
Hangi hayatın yükünü taşır bilmem ki bu çocuklar

Hangi yılların geride bıraktığıyım ben
Ve hangi yarın geleceğimdir benim

Hangi keşkeler nedametimdir benim
Ve hangi iyiliklere gebeyim

Yaşlıların bakışları merhametten miydi bilemem
Belki acizlik oturmuştur pişmanlığın membaına

Genç dimağların heyecanı kimde vardır başka
Savrulur belki yüreği cesaretten aşka

Ölüm, cevabı verilmiş bir soru değil mi?
Görmek isteyen cevabını, aralasın perdeyi

İnanmak başarmanın yarısı mıdır sizce
İnanmak başarmanın ta kendisidir bizce

Basmakalıp düşünceler asılı zihnimizde
İndirir kullanırız keyfimiz, kanaatimizce

Ve korur suretlerimizi bir parça peçe
Ruhlarımız ise aleme olmuş meze

Dudak kıvrımların ne kadar gizli öyle mi?
Gözler söyler, dilin söylemediğini

Kalplerimiz taş olmuş gönüllerimiz kör
Acıdır tecrübeler, sen bedbahtlara sor

Bir elimizde espresso bir elimizde kitap
Storyler uçuşuyor halimiz bitap

Ellerimiz neye uzanır, kalplerimiz nerede
Sorarsanız söyleriz yoksulluk içimizde

Ben Hulisi Durmuş, Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğrenciyim.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.