YILDIZLARIN KAYBOLUŞU

Gecenin ortasında bir göçmen,
Çiviler düşüyor güneşine,
Kanıyor al al, bir hüzme gibi.
İsimlerle hesaplaşmaktan bezmiş ruhu,
Ağlıyor oluk oluk sokağın ortasında.
Islatır düşen gözyaşları betonun kalbini.
Kulağında ayın acı haykırışları.
Bedeni hissizleşen o, çoktan solmuş.
Geçen yıllarda yıpranan bir kağıt parçası.
Bu düşlerin göçü, yıldızların kayboluşu.
Evlerden uzak duvarlardan ayrı.
Mehtabın derinlerinden gelen o gürültü.
Terk edilmiş kalplerin dans ettiği sokaklar
Mülkiyetidir gri tanrının.
Güneşin gözleri anca bir hayal,
Işığın melodisi absürt, uzaklardan yankılanıyor.
Keşfetmek o kayıp ezgiyi, belki de tek isteği adamın,
Bu karanlık, kötü diyarlar içinde
İçinde hadsiz bir nefret tohumu yeşermiş,
Koynundaki yıldızları saklamaya uğraşan.