TUTSAK

Odama hapsoldum bilinmedik nedenlerden,
Bazen tutsaklığı özgürlüğe tercih edersin,
Sıyrılırsın böylece günah dolu gecelerden,
Sırf günahım bol diye
yüz çevirmek gibi gaflete düştüm tanrıdan,
Üstelik şairlik servetinin borcunu ödememişken.
Şairlik bir tek sana işlemiyor anlamadım bu işten,
Seni anlatabilecek mısraları,
En güzel şiirlerde dahi bulamadım,
Gözlerine bakınca yakaladım desem de,
Korkuyor kalemim ilhamından.
Pek çok korkum var seninle dolaylı dolaysız ilgilenen,
En çok da ellerinden,
Masumiyetin tanımı olabilecek olan parmaklar,
Canımı söker en derinden,
Vahşilikten uzaksın oysa tabiattaki ceylan kadar,
Hayat bazen saçmadır,
Aslanın ceylana yem olması kadar…
Her çiçek açmaz her toprakta,
Bilirim her karanlık da çıkmayabilir aydınlığa,
Adın geçiyorsa bir mısrada,
Ya da ben özdeşleştiriyorsam seni dizede,
İmkansızlar silsilesi imkan buluyor kainatta.
Büyücülük yasaklanmıştı oysa dört büyük kitapta,
Seni tenzih etmiş olmalı yaratan,
Bir de panzehir olarak sunmuş yarattıklarına,
Anlamam bitkiden filan ama,
Birçok yarama sürdüm gülüşlerinin sesini,
Bazen yaktı içimi,
Bazen en soğuklar için hazırladı beni,
Yatırdı şifalı göğsünde,
Yeni doğmuş bir bebe gibi.