KARDEŞE VEDA
Çocukluğumun tatlı rüyası esiyor bu gün düşlerimde.
Minik elleri, oysa dün gibi, sarardı hayallerini.
Saçlarında buklelerle dans eden bir çocuktu eskilerde…
Şimdi beyaz bir kuğu gibi, veda ediyor buruk bir tebessümle!
Uzaklardan el sallıyoruz tatlı minik çocukluğumuza.
Savruluyoruz yeni hayatlara; yelkenlerimiz ufuklarda.
Yöneliyoruz, bizi ne beklediğini bilmeden, başka diyarlara.
Umud ediyoruz aldığımız her nefeste bir birimizi bulmaya…
Aynı sofra etrafında, bir lokma, bir hırka şükrederdik.
Annemizin eteği altında, her şeyden korunmuş bilirdik kendimizi.
Okşanan saçlarımızda biriktirirdik sevgimizi.
Her şeye rağmen severdik içi portakal kokulu hayallerimizi.
Oysa şimdi, bacasında dumanı tüten evimiz eskilerde kaldı…
Hülyasına daldığımız bu gerçek dünyada, bizi bekleyen bir sınav, bir de kaygılar vardı…
Şimdilerde minik bir tebessüm dudaklarımızın kenarında!
Dökülen yapraklar gibi eksiliyoruz; bir birine değmeyen,
Ve Rüzgarın savurmasına aldırış etmeden, yeniden kenetlenen.
Ah benim tatlı telaşı dert bilenim, ahuzar etme yüreğini!
Bir kuş misali gittiğin yerde, incitme gülleri.
Diyorum ya çocukluğum, sevgim dört bir yanımda…
Hasretle sızlasa da burnumun direği,
Bilirsin uzaklar yakın olur. Ailen, sevdiğin, çocukluğun burada…
benim hayatıma anlam katan kalbime dokunan bu mısraların için sana minnettarım
bence güzel bir anlatım olmuş, nostaljik bir anlatım var, duygusal yoğunluk, şiirsel bir dil ve yer vermiş olduğun bazı unsurlar, gerçekten de birbirini tamamlamış. Sadece sonuç kısmı belki biraz daha farklı bitebilirdi 🙂
Bence güzel bir anlatım olmuş, nostaljik bir anlatım var, duygusal yoğunluk, şiirsel bir dil ve yer vermiş olduğun bazı unsurlar, gerçekten de birbirini tamamlamış. Sadece sonuç kısmı belki biraz daha farklı anlattıklarınızla ilişkili olarak daha güçlü bitebilirdi 🙂