KALDIRIM TAŞLARINDA
Kaldırım taşlarında
Yalnızlığın ayak izlerine rastladım.
Bir ileri iki geri gidiyordu.
Ya gittiği yeri bilmiyordu
Ya da gittiği yerden emin olamıyordu.
Kaldırım taşlarında
Sevdanın ayak izlerine rastladım.
Kan kaybederek ilerliyordu.
Ya çok canını yakmışlardı
Kendi kanıydı akan
Ya da çok can yakmıştı
Bir işkencenin kanıtıydı akan kanlar.
Kaldırım taşlarında
Simsiyah bir gölge gördüm ardımda.
Korkunç bir yavaşlıkla
Büyük bir yıkıntıyla
Yalınayak ve ıslak adımlarla
Fedailik yapıyordu bana.
Kaldırım taşlarında
Sigara izmaritleri arasında
Daha bir çok ize rastlamıştım aslında.
O yalnızlık bana aitti.
O sevda bana ait.
Gölge benim gölgem.
Diğer izler de diğer meftunların
Diğer bahtı karalarındı zannımca.
Kaldırım taşlarında
Kimlerin ayak izlerini sildiğimi bilmeden
Bir ileri iki geri gidiyorken
Önüm de ardım da
Zifiri karanlıkta.
İlerlemek durmaktı
Durmak ise yok olmak.
Kaldırım taşlarında
Ben ki bir garip insan
Lügatimde sevda
Bir başkasının gölgesi altında, yalnız kalmaktı.
Meftun olmaktı.
Nereye gittiğini bilmemek,
Nereden geldiğini unutmaktı.
Ben ki bir garip insan
Kendi gölgesinden dahi korkar oldu
İçine bu kor düşünce.