HİÇBİR ŞEY YOKKEN, SADECE SEN VARMIŞSIN GİBİ
Dolma be gözlerim, akma be gözyaşlarım,
Açma be ellerim o arabesk şarkıları.
“Diyorlar ki sen delisin, hiç bu kadar sevilir mi?
Değmeyecek biri için gurur yere serilir mi?” diye fısıldıyor herkes.
Ama ne bilsinler, içimde yanan ateşi,
Bir kere düştüm bu yangına,
Bir kere attın beni alevlerin ortasına,
Artık geri dönüşü yok, yandım da kül oldum.
Kağıdımı ıslatma be gözyaşlarım,
Yazamıyorum, her damla harflerimi silip süpürüyor,
“Umudumdun, dileğimdin…” diye başlarken,
Bir de bakıyorum her şey kaybolmuş, silinmiş.
Umudu kaybetmek nedir, bilir misin?
Dilekten vazgeçmek nedir, anlar mısın?
Sanki hiç olmamış gibi, hiç var olmamışsın gibi.
Titreme be ellerim, yazamıyorum,
Zaten yazım kötü, sende daha da beter oluyorum.
Ama durmak yok, susmak imkansız,
Her titrek satırda seni biraz daha yaşatıyorum.
Sonsuz geceler kadar uzun bu yalnızlık,
Her kelime bir adım daha uzağa itiyor beni,
Bir adım uzak, ama milyonlarca yol ötede hissediyorum seni.
Vazgeçmek mi dileklerden, umuttan?
Yok, imkansız. Bu hayatın anlamı, kaybolmuşken yolunu bulmak belki de.
Kırık dökük hecelerimle çiziyorum seni,
Her nokta, her virgül kalbimde bir yara gibi,
Ama yine de duramıyorum.
Çünkü her satır, seni biraz daha gerçek kılıyor.
Bir adım daha atar mıyım, bilmiyorum,
Ama her seferinde yeniden yazıyorum seni,
Her seferinde yeniden yaratıyorum.
Yazmaya devam ediyorum,
Dünya var olmamış gibi,
Zaman durmuş, rüzgar esmemiş gibi,
Hiçbir şey yokken, sadece sen varmışsın gibi.
Ve ellerim titreyip dururken bile,
Her harfle, her kelimeyle,
Daha da yaklaşıyorum sana…