GARİPSEYECEĞİM

Önceden ne kolay sanırdım unutmasını.
Sakın…
Bu satırları ne kadar sevdiğimi hatırlatmak için yazıyorum kendime.
Bir yabancının günlüğünü okumak ile geçiyor günlerim.
İçinde asla kendimi bulamadığım onlarca duygu…
Kafamın içinde asla ait olmadığım yerlere ait onlarca an gizli…
Şimdi ne kadar geçse de zaman, anladım.
Ömrümün sonuna kadar, istemesem bile saklamak zorundayım bu sevgiyi.
Çıkar yol olsa bile, sessizlik iksirini içmeliyim tekrar.
Canımı tekrar yakmamak için gitmeliyim buralardan.
Kendimi bulamadığım onlarca yer görmeliyim.
Yüzlerce insanın suratından, tanıdık simanı silmeliyim.
Korktuğum her benzetmeye, ufak bir umut filizi dikmeliyim.
Bu şehrin bilmediğim sokaklarında kaybolmam gerek.
Adını bir başka insandan her duyduğumda, önüne geçmeliyim şu irkilmenin.
Aklımı bulandırmana daha fazla izin vermemeliyim.
Eskiler hırkasını alırmış, ben bereni alıp çıkmalıyım dışarı hafif çiseli bir havada.
İzin vermeliyim yağan yağmurun, eşlik etmesi için gözyaşlarıma.
Sonra senin için, ağladığım için kızmalıyım kendime.
Biri için ağlamak… Nasıl bir duygu bilir misin?
Kabul etmek öylece olanları…
Kelimelerin bittiği yerde, akarmış gözyaşları.
Canın o kadar yanarmış ki, söndüremezmiş hiçbir vaha, içindeki yangını.
Kollarımda bir başka beden istemiyorum.
Seninle bir hayat da düşlemiyorum artık kendime.
Derler ya hani, “Elbet çıkar başkası, unutursun.”
İşte ben, o kadar büyüttüm ki seni gözümde…
Gelen bir başkası, mutlaka hatırlatacak seni gönlüme.
Kalbim tekrar hızlı atmaya başlayınca heyecandan,
Garipseyeceğim.
Tekrar mutlulukla yazmaya başlayınca içimden geçenleri…
Garipseyeceğim.
Tekrar birini sevmeyi başardığım gün…
Garipseyeceğim.