DİLŞİKARINIM

Meftunum bahçende açan güle
Hare hare süzülüp esen yele
Işığını arayan kör bir veli gibi
Dilşikarınım alacakaranlık gecelerinde
Velakin yorgunum Ey Sevgili! Dinginim haylice
Fersizdir dizlerim, kesik kesiktir nefesim
Sanma ki sanadır bu serzenişim
Talibiyim cefanın, sana çıkan her yolda
Bu müphem dünyadır, belimi kıran dizimi fersiz koyan
Dilşikarını sana ulaşılmaz sana varılmaz yapan.
Münzeviyim bu zulmet alemde
Meftunum bahçende açan güle
Hayranım burcu burcu kokup içine işleyişine
Varır mı ki feryadım inceden ince yüreğine?
Ahh Dilşikarım! Reva mı payıma düşen bu yeis dolu hasret
Her ne ise payıma düşen bu sevdadan, razıyım.
İster necip dolu bir kahır ister aşk dolu belagat.
Meftunluğum ne güle ne de bahçene
Dilşikarınım ahirde ve evvelde
İliz iliz yanan yüreğimle.
Dilşikar: gönül avcısı Münzevi: tek başına
Necip: soylu Zulmet: karanlık
Kahır: acı üzüntü Meftun: bağlı/ tutuklu
Serzeniş: söylenme/isyan İliz iliz: yavaş yavaş
Müphem: belirsiz Alem: dünya
Fersiz: cansız Yeis: üzüntü
Belagat: güzel konuşma Feryat: bağırmak/ çığlık
Ahir: son zamanlarda Evvel: çok zaman önce
Veli: eren/ evliya