ÇANAKKALE NERESİ?
Yiğitlerin er meydanıydı Çanakkale,
kahpe düşmanın bağrı.
Anaların, bacıların, sevdalıların
sinesinde yanan köz yatağı.
Gidenlerin dönmediği, gözyaşlarının dinmediği.
Akan kanların önünün kesilemediği yerdi Çanakkale.
Çanakkale neresi mi?
Ardına bakmadan gidenlerin yeri,
Vatan için can verenlerin,
Allah Allah! diyerek cenk edenlerin.
Er meydanıydı Çanakkale.
Şehitler tepesinin en mukaddes mertebesi,
Bir ulusun yeniden dirilişi,
Semanın Ulusun Korkma! Nidalarıyla titrediği yerdi Çanakkale.
Çanakkale neresi mi?
İçin için ağlayan ana babaların sessiz dilleri,
İliz iliz acı çeken yavukluların yürekleri,
Acıya meftun olmuş yetim biçarelerin gözleri,
Ağasını, gardaşını yitirmişlerin çökmüş omuzlarıydı.
Candan da yardan da geçip
İlle de vatan diyenlerin mertebesiydi Çanakkale.
Bir tas hoşaf, bir kuru ekmekle
Süngü süngüye savaşanların yeriydi Çanakkale.
Ya İstiklal Ya Ölüm! diyenlerin,
Mavi Gözlü Dev’in peşinde önden gidenlerin,
Bir ulusu Allah aşkıyla, vatan narıyla ayakta tutanların yeriydi.
Çanakkale neresi mi?
Çanakkale ne şehirdi ne de yurt.
Çanakkale vatandı, bayraktı, namustu.
Yurdumun dört bir yanında yankılanan ezan sesiydi.
Çanakkale bir ecdadın gururlanacağı zamandı.
Ey Türk, uyan!
Çanakkale senin evin, yuvan,
Dokunulmamış elin, daha söylenmemiş sözlerin,
Gem vurulamaz benliğin.
Çanakkale senin unutacağın günlerin değil,
Gururlanacağın dünün, bugünün, geleceğin.
Ey Türk, unutma!
Çanakkale neresi?
-Çanakkale vatanın ta kendisi!