BAHSEDİLENLER

Saat sabahın körü,
-bir tek kargalar uyanmış.
Hiç muhabbet konuları bitmiyormuş gibi,
Her sabah aynı terane.
Yalnız da değiller mübarek, yanlarında hep yoldaşları.
Konumuz değil kargalardan seçme şarkılar,
-değil elbette.
Saat gökyüzünün aydınlığı.
Bir dal sigarayı titreyerek arzuluyor dudaklar,
-izmaritler ile göz temasını kaçırmadan.
Sokak lambaları arkadaşı nefesinin,
Geceyi sabaha kavuşturmak mesleğidir göz çukurlarının.
Çukurlar gördüğünü sunsun tüm varoluşların.
Anlayarak temaşa etmeli tüm cihanı sükûnetle.
Kul memnun da dünyadan,
-dünya yeryüzünü terk etmekte.
Düşlerde kırağı, havada değil.
Günahlara cemre düştü, yeryüzüne değil.
Aylardan yaz, mevsimlerden soğuk.
Bir direniş çağrısı topraktan yana,
İnsan nesline isyanı, tahammülü kalmamış.
Üstüne bastıkça bu hamuru çiğ,
Kaybediyor her kirli adımda tıynetini.
Nankörlüğü arşa çıkan bu yaratığa tüm tabiat kaybetmekte iyi niyetini.
Yine de güneş zerresi ile selamını sunar dünyalıklara,
Yıldızlar eşliğini eder yalnızlıkların.
Ay karanlığa hücum eder, oldukça cesur.
Esasen âlemde beşerden başka yoktur kusur.
Aylardan yaz, mevsimlerden soğuk.
Görünüşler Tuba iken düşünüşler zakkum.
Herkes özgür hepsi nefsine mahkûm.
Bahşedilenlere ihanet eden için huzursuzluktur verilen hüküm.
Eksildikçe ruhtan hasenat,
Candan, gönülden feraset,
Zahirde zuhur eder yalnızca sefalet.
Paklayamaz kalbe zulmü hiçbir kefaret.
Yoksulluk mu bu?
Yoksunluk mu?
Bir varmış bir yokmuş hikayesinde paya düşen hep yokmuşluğu.
Ademoğlunun gerçeklere meşhur cevabı hep susmuşluğu.