TANIŞMA

Telefonuna gelen resme son defa bakıp kapattı. Gülümsedi hafifçe. Yanına bir kadın yaklaştı. Oturmadan “nasılsın aşkım?” dedi o nerede duysa dönüp bakacağı ses.
Adam yanına dokunup oturmasını işaret etti hiçbir şey demeden. Kadın arkalarındaki binaya tereddütle bakıp adamın yanına oturdu. Deniz dalgalı, hava esintiliydi. Gömlekle olmasına rağmen buram buram yanıyordu adamın derisi.
“Şu kuşun adını biliyor musun?” diye sordu adam. Kadın ona bekleyiş dolu gözlerle bakarken.
Kadın adamın eliyle işaret ettiği yere baktı. Deniz üstünde yüzen bir kuş…“ Hayır hayatım, güvercin mi?” Diye sordu kadın.
Kafasını iki yana sallayarak “hayır” dedi adam tebessüm ederek devam etti. “Annemden öğrenmiştim “karabatak”.
“Eee? Ne olmuş ona?”
“Hiç, annem küçükken karabatak derdi bazen bana. Çok yaramazmışım.” dedi ve kadının bir şey demesine izin vermeden devam etti.
“Annem hep garip bir kadındı. Çok içten sarılır, çok içten severdi. Fakat bazen o da dayanamazdı hayata. Hiç tanımıyormuşum gibi hissederdim bazen. Kızardı. Kızdığından daha çok severdi. Burnunun dikine giden biri oldum kendimi bildim bileli. Zarar mı göreceğim, olsun. Atlardım o herkesin uçurum dediği minik tepecikten… İşte bu deli yönümü sevmezdi annem hiç. Çok kavga ettik bu sebepten ötürü. Bir gün, yine böyle hararetli bir tartışmanın ortasındaydık. Daha fazla dayanamadım. Çok sinirlenince etrafa zarar vermeden evden kaçar, her seferinde evden daha da uzaklara giderdim. Bu artık çözülemeyecek düğümleri₺ kesip atmak gibiydi benim için.
“Hiç şaşırmadım..” dedi kadın gülerek.
Adam hiç oralı olmadan devam etti. Bu sırada telefonunu çıkarıp resmi açıyordu.
“Çünkü bazen geri alınmayacak sözler tutulmalı dudakların arasından kayıp gitmeden. Bazen yapılmaması gereken şeyler var ya hani…Yapılmamalı işte… Bu hayatta her şeyi deneyimlememeli insan… Bu yüzden o günde, apar topar hazırlanıp çıktım evden. Kapıyı sertçe kapatmadan önce annemin son sözlerini de duydum tabi. “Allah belanı versin.”
Telefonundaki resmi açmıştı… Oturdukları bankın tam arkasındaki otelde, yanındaki kadının onu aldatırken çekilmiş fotoğrafı…
Ayağa kalkmıştı adam. Son kez denizdeki yüzen kuşu izledi. Sonra dönüp arkasındaki otel binasına bakarken;
“İşte, şimdi hatırladım. Biliyor musun? O gece tanışmıştık biz seninle. “
Ve telefonu kızın avuçlarına bırakıp yürümeye başladı adam. Eve dönecekti. İnsan, aptal olduğunu fark edince eve döner hep. Annesinin yanına gitmek, özür dilemek istiyormuşçasına yürüdü, evden çıkarken ki gecenin karanlığında…