Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 27°C
Az Bulutlu
Afyon
27°C
Az Bulutlu
Cts 26°C
Paz 28°C
Pts 27°C
Sal 27°C

SIKIŞMIŞ KALBİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

SIKIŞMIŞ KALBİN SESSİZ ÇIĞLIĞI
24 Ağustos 2024 11:34
73
A+
A-

Gözlerinin derinliklerinde yansıyan kasvet, sanki ruhunun en dip köşelerine işlemişti. Ayaklarının altında kırılgan bir zeminin üzerinde yürür gibiydi, her adımda daha da batıyor, nefes almak zorlaşıyordu. Kalbinde taşıdığı ağırlık, göğsünü sıkıştırıyor, soluk almasını engelliyordu. Gözleri her geceyi gündüzden daha karanlık yapan, hatıralar denizinde boğulmuştu.

Aşk… Ne kadar naif bir kelime gibi duruyor dışarıdan bakanlar için. Oysa içinde fırtınalar koparan, insanı darmadağın eden, her nefeste ciğerlerine dolan bir zehir gibiydi. Sevdanın ateşinden geriye kalan sadece küller değil, aynı zamanda yanmış, tükenmiş bir ruhun izleriydi. İnsanı çaresizce bekleten, zamanın geçmediği anlarda bile kalbinin hızla attığı, göğsünün daraldığı, her nefesin bir öncekinden daha ağır geldiği o hissi anlatmak zordu.

İçindeki sıkışmışlık duygusu, zincirlenmiş gibiydi; ne geri dönebiliyordu ne de ilerleyebiliyordu. Her adımda, her nefeste bir parça daha kayboluyordu. Bir zamanlar tutku dolu kalbi şimdi yalnızca boşlukla yankılanıyordu. Yalnızlık, içinde derin bir yara açmıştı ve o yara her geçen gün biraz daha büyüyordu. Kendini bu acıdan nasıl kurtaracağını bilmez bir halde, hayatın kenarında sallanan bir ipte yürür gibi hissediyordu.

Bir an için bile olsa, bu acının sona ereceğini hayal etmek istedi. Ama her düşünce, her hayal kırıklığıyla sonuçlanıyor, kalbinin üzerine bir kat daha ağırlık biniyordu. Aşk, ona bir zamanlar verdiği mutluluğun tam tersi bir şekilde, onu her geçen gün biraz daha tüketiyordu.

Yüreğinde biriken tüm sözler, dudaklarından dökülemiyor, içine kapanıyordu. Konuşmak istiyor ama kelimeler boğazına düğümleniyordu. Sevdanın tatlı günleri çoktan geçmiş, geride acı ve pişmanlıkla dolu geceler kalmıştı. Kapanmayan bir yara gibi, her geçen gün daha da derinleşen bir acıyla yaşıyordu.

Kendini bir odanın dört duvarı arasında hapsedilmiş gibi hissediyordu. Oda ne kadar geniş olursa olsun, kalbinin daraldığı, ruhunun sıkıştığı o anlarda mekan daralıyordu. Duvardaki her çatlak, tavandaki her leke, kalbinin içinde yankılanan acının bir yansıması gibiydi. Gözlerini kapattığında bile, o anılar zihninin içinde dönüp duruyor, sanki zihninde yankılanan bir çığlık gibi asla dinmiyordu.

Ve bu acı, o kadar derindi ki, dünyanın tüm renkleri bile onu silemezdi…

Şevval Yaren 2004 Kastamonu doğumludur. Satış danışmanlığı ve sigorta, lise mezunudur. Yazar ve şair olmanın yanı sıra resim ve sanat ile uğraşmaktadır. Hikaye okuma ve yazma platformunda 100 bin, 300 bin tıklanma sayısıyla birlikte sayısız dergide ve derleme kitaplarda yer almıştır. Dergiler: Yaşam fanzin, Haykırış fanzin, Aspasia dergi, Kalem fanzin, Eşsiz fanzin, Edebiyat gazetesi. Yer aldığı derleme kitaplar: Bir Destandır Çanakkale, Edebiyat masası, Yazar ve kalemi, Kalemin izi.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.