ÖZGÜRLÜK

İnsanın belki de varoluşundan beridir en çok konuşulan ve tartışılan konusudur özgürlük. Herkesin sınırsız sahip olmak istediği fakat nasıl olması gerektiğini de ne şekilde elde edeceğini de çoğu kişinin bilmediği bir kavram.
Oysa özgürlüğü istemek kadar onun ne olduğunu bilmek de önemlidir. Kimseye mecbur ve muhtaç olmadan, başkalarının hakimiyeti altına girmeyi kabul etmeden, duygu ve düşüncelerini korku ve çekincelerle saklama gereği duymadan ifade edebilmek, insana ait her türlü duygu, doğru, yanlış, bilginlik ve cahillikle “Bende buradayım, bende varım!” diyebilmek ne kadar özgürlükse; hiçbir baskı, korku, çekince ve kendini kanıtlama ihtiyacı olmadan yaşayabilirken, etrafında yıldıracak, yapsam mı yapmasam mı? Diye tetikte olmasına sebep olacak hiçbir unsur yokken bile bunu yapmamam gerek diyerek, kötüyü ve yanlışı reddetmek ve yapmamak da o kadar özgürlüktür…

Özellikle son yıllarda teknolojinin ve sosyal medya platformlarının çok rağbet görmesi, tüm mahrem yanların, duygu ve düşüncelerin, her şeye sahip olmanın özgürlüğe indirgenmesinin sonucu olarak insanlar, özgürlük kavramı ile sınır tanımama kavramını karıştırır hale geldi. Yeni nesil ve eski nesil anlaşmazlıkları, ebeveynler ve gençler arasındaki duygu, düşünce, empati bağlarını iyice gerdi ve kopma noktasına getirdi.

Bir insanın özgürlüğünün başka insanların sınırlarına dayandığında biteceği gerçeği gün gibi ortadayken, özgürlüğü baş kaldırmak, sınır ihlal etmek, ezip geçmek olarak anlayan ve hatta çoğu zaman farkında olmadan dahi uygulayan, toplumda huzursuzluk yaratıp, kendinden başkalarına da saygı kavramının unutulmaya yüz tutmasını sağlayan insan sayısı azımsanmayacak kadar fazla derecede…

Başka bir paradoks daha var ki o da, toplumun kötüye gittiğini, kavramların anlam hatta duygu değişikliğine gittiği ifade eden ve bundan şikayetçi olan kesimin, bunun düzelmesi için hiçbir çaba göstermemesi ve en başından bu kavramları belki de hiç öğretmemiş, aşılamamış olmasıdır.

Tüm bunların bilincine varmak için kitap okuma, teknolojiyi sadece gerekli ve yararlı alanlarda kullanmak ve kullandırmak, eski zamanlarda olduğu gibi felsefeye yönelmek, yönlendirmek, bilinçli anne baba olmak için çabalamak ve bunun sonucunda da bilinçli gençler yetişmesine vesile olmak, dolayısıyla bilinçli bir toplum oluşturmaya vesile olacağından sadece özgürlük kavramındaki yozlaşmayı değil, evrensel olan tüm ahlak kavramlarındaki çürüme ve yozlaşmayı da iyileştirecektir.