MÜCAHİT VURAL VOLKAN

Birkaç ay önce gerçekleştirdiğim Kıbrıs gezimin son günü, adadan ayrılmadan önce küçük bir kafeye birkaç bardak çay içmek için oturmuştum, hemen yanımdaki masada tahminimce 70 yaşlarında bir amca bir akranına askerlik anılarını anlatıyor, anlatırken de adeta o günleri tekrar yaşıyordu, söylemlerinden Kıbrıs Barış Harekatı’nda görev aldığını anlar anlamaz, kalkıp elini öperek masasına oturmak için izin istedim, severek kabul etti ve mücadele zamanlarını anlatmaya başladı, Rumların zalimliklerini anlatırken duygulanmamak elde değildi, sınıf arkadaşlarının bombardımandan kaçmak için yer aradığı anları anlatırken, göz yaşlarını tutamamıştı, gerçekten aynı ruh o bedende bakiydi! Ben Rum’un zalimliğini gördüm diyordu! Ve hemen sonrasında ekledi! Türkiye bizi yalnız bırakmadı! Türk Milleti Büyük bir millet diye de devam etti sözlerine! Bu kişi Mücahit Vural Volkan’dı!
Ve evet orda bir kez daha iman ettim ki bu mücadele, bir milletin varlık kavgasıydı! Bu mücadele konaklar içerisine sıkışmış, soylu ailelerin değil, gecekonduda vatan sevgisiyle işlenen, millet sevgisiyle işlenen insanların kavgasıydı! Bu Türk Milletinin haklı mücadelesiydi! Dün Kıbrıs’ta, Bugün Kerkük’te, Musul’da, Tebriz’de verilen soylu kavgaydı!
Yanından ayrılırken Türklüğümle bir kez daha gurur duymuş bir kez daha Türk Milletinin mensubu olmanın şerefini idrak etmiştim. Şüphesiz Kıbrıs’ta verilen bir vatan kavgasıydı!
Hani Dündar Taşer’in bir sözü varya ‘‘Bize vatanın iyi bir tarifini yapan olmadı, ama öyle anlaşılıyordu ki, vatan düşmanlarımızın bizden henüz almadıkları yerdi…’’
Vatan elbet de bundan daha fazlasıydı!
Vatan millet aklında hala anıları diri olan yerlerdi! Doğu Türkistan’da vatan! Kırım’da Vatan! Ve daha nicesi de vatan! Vatan adına Türkü yazılan yerlerdi! Vatan bir vakit kanının aktığı yerlerdi! Vatan varlığını sürdürmek için kaygı duyduğun her yerdi!
Ve bize büyük sorumluluklar düşmekteydi! Aziz Türk Milleti’nin mensupları olarak daha çok çalışmalıydık!