Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 14°C
Çok Bulutlu
Afyon
14°C
Çok Bulutlu
Sal 10°C
Çar 8°C
Per 5°C
Cum 4°C

KAVGAM

KAVGAM
3 Eylül 2024 13:08 | Son Güncellenme: 3 Eylül 2024 14:00
140
A+
A-

“Bir anı seyyale ile dolaşırken zaman da

Anladım ki hayatım gizlenmiş bir anda”

Ve sonra… İnziva istedim yağmurlardan, vakitlerden ve kavramlardan; zihnimden düşen bütün kavgalardan; sancılardan, sargılardan ve sanrılardan.

Bu öyle bir döngü ki kendine yabancılaşırsın ve o kokuyu alırsın uzaklardan.

Ve yoruldum artık her şeyde ön alan yargılardan. Ya sus, ya yüzleş! Kalksın artık bu kirli sepetlerdeki leş.

İster iyi ol, istersen kötüleş. Bu kavga senin, kavgan… Senin ellerinle büyütecek Yaradan. Gökyüzünde her gün açıncaya kadar tan.

Ve uyan…

Artık uyan!.. Görmüyor musun eksiliyoruz zamandan. Sen ise inziva istiyorsun yağmurlardan.

Yoksa bu; cinnî mi, cinnet mi, cennet mi? Uyan ki cehennem kokuyorsun. Bu bir uzlet mi?  Daktilonun yapraklarından sen mi akıyorsun,  anlattığın kehanet mi?

Sende ki senin mi? Emanet mi? Yoksa senden sonrakiler gibi kalplerden, nefeslerden ve nefislerden bir hicret mi?

Diyorum ya, vakitlerden ve kavramlardan, zihnimden düşen bütün kavgalardan; kemikleşmiş, çizilmiş ve bükülmüş yüzler düşüyor birer birer aynalardan…

Belki de bir “sen” doğacaksın, karanlıklardan.

İster iyi ol, istersen kötüleş. Bu kavga senin, kavgan… Senin ellerinle büyütecek Yaradan. Gökyüzünde her gün açıncaya kadar tan.

Kalmak mı, korkmak mı, durmak mı; yoksa hınca hınç dolup taşmak mı; sözcüklerim ile usul usul yaşlanmak mı?..

Belki de ölmek, ki bu yaşamak mı?

İşte bak! Çıkamam ben kavgalardan, yargılardan, sargılardan; bir tek sen bal sürüyorsun ekmeğime…

Ve tutunmak için ellerime…

Gün doğup, gün batıp; beni Sen’den bilip yeniden yaratıp; “uyan” diyerek manaya atıp…

Katıksız bir hüner yapıp…

Neyse; derin, derin, derin…

O kadar sıcak ki, üşüyor yine kelepçelerim.

Ve yoruldum artık her şeyde ön alan yargılardan.

Ya sus, ya yüzleş! Kalksın artık bu kirli sepetlerdeki leş.

İster iyi ol, istersen kötüleş. Bu kavga senin kavgan…

Belki de bir “sen” doğacaksın karanlıklardan…

1991 Yılında Şanlıurfa’da dünyaya gözlerini açan Sosyolog-Yazar Erkam Yıldırım ilk -orta ve lise Öğrenimini Yine Memleketi Şanlıurfa’da Tamamladı daha sonra Anadolu Üniversitesi’nde Sosyoloji Tahsilini yapan Yazar Şuan Milli Eğitim Bakanlığında Görev yapmaktadır. Yıllarını Bir edebi tür olan deneme üzerinde yoğunlaştıran yazar 2023 Nisan Ayında Ankara Merkezli Gülnar Yayıncılıktan  Toplam 33 bağımsız Denemeden oluşan Aşikar adlı Bir Kitap Çıkarmıştır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.