İYİLİK YAPTIĞINIZDA
İyilik yapmak öyle herkese nasip olan bir şey değildir. Eğer iyilik yapabiliyorsanız, şükredin. Allah size bunu nasip ettiyse ve birilerine yardım edebilme imkânınız olduysa, birilerinin yüzünün gülümsemesine vesile olabilme şansınız olduysa şükredin.
Güzel bir seviyedesiniz, yeni fırsatlarla yeni iyilikler yapmayı canı gönülden istemeye devam edin. Yeni gülümseyen yüzler görmeyi, insanların kalplerindeki sevinci hissetmeyi isteyin.
‘’Çünkü insanlar kendini daha iyi biri yapmak istediğinde bunu kalpten ister ve Allah bunun farkındadır. Bu yüzden nerede olduğunuzu küçümsemeyin. İnsanlar küçümser ama Allah küçümsemez. Allah, rehberlik isteyene kapılarını sonuna kadar açar.’’
-Nouman Ali Khan
Eğer iyilik yapabiliyorsanız, şükredin. Size nasip edilen ve yapacağınız en ufak bir iyi niyeti, durumu ya da iyiliği küçümsemeyin. Kim bilir nelere vesile olacaksınız, nelerin nelere vesile olmasına güzel bir sebep olacaksınız. Kim bilir neyin öncüsü, neyin başlangıcındaki güzellik sebebi olacaksınız.
Siz sadece elinizden geleni ertelemeden, hemen yapın. Biri su mu istedi? Götürün, verin. Biri selam mı verdi? Alın selamını, gülümseyin hatta size selam vermeyecek olan tanımadığınız insanlara selam verin, bir yenilik yapın. Güzel bir şeye vesile olun. Tereddüte düşmeyin. Yanınızdan geçen insanlara o an için iyi niyetlerde bulunsanız, dua etseniz, kim bilir nelere vesile olacaksınız, kim bilir dualarınız kabul olacak ve tanımadığınız insanların hayatına dokunmuş olacaksınız.
Birilerine dua etmek aklınıza gelmişse eğer, bu da bir nimettir. Onlara iyilik yapmış olmanın huzurunu hissettikçe içinizdeki yardım etme duygusu daha da büyüyecek.
Eğer iyilik yapabiliyorsanız, şükredin. Sizi, iyilik yapmaya layık gören ve bunu size nasip eden, sebeplerini yaratıp, fırsat veren Allah’a şükredin.
“Teşbihte hata olmaz” sözüne binaen bir benzetme yapmak ve bunun üzerine konuyu bağdaştırarak içeriğe devam etmek istiyorum.
İnsanın yaptığı iyiliklerin ve güzel amellerin her biri, kendisinin göremediği fakat kendisini dünyadaki zorluk ve sıkıntılardan hafifletecek birer kanadın tüylerini oluşturur adeta. Hani derler ya ‘’heybeni doldur güzel amellerle’’ diye. İşte tam da bu konuya heybe değil de kanat olarak yaklaşmak istiyorum. Yaptığımız her güzel amel bizi göklere uçurabilecek ve bize yük olan bütün sıkıntılarımızı hafifletecek olan tüyler gibidir. Ne kadar çok birikirse o kadar büyük ve güçlü kanatlara sahip oluruz.
‘’Elinizle yaptıklarınızı dilinizle götürmeyin.’’ Kocaman kanatlara sahip olmak ve kendimizi kuşlar kadar hafif olmayı isterken öte yandan neler yaptığımıza da dikkat etmemiz gerekir.
İnsanlar elbette iyilik yapmak adına çaba harcar ve daha iyisini yapabilmek için devam etmeyi umarlar ama bazen tüm bu çabaları ne yazık ki bir kalemde silebilecek çok yanlış davranışlar ve sözlerde bulunabilirler. Bir yandan biriktirdi sanırken diğer yandan heba etmemek…
Her eklenen tüyü sonradan kanatlarından düşürmemek…