İNSAN ENFLASYONU!

Tüm kirli çıkar ilişkilerinin arasında, insanın içindeki iyiliği bile sömüren bir dünya düzeninin ortasında, sahte samimiyetlerden, sahte gülüşlerden bunalmış bir hale gelene kadar mı direnmeli insan?
Tüm gücü vicdanının almadığı bir noktada elinin tersiyle bir kenara yitemez mi? Bir köşeye çekilip tüm kirli kalplere, tüm kirli samimiyetlere karşı kapısını kapatamaz mı, hırslarını ve hedeflerini bir kenara koyup, ben bu düzende temiz kalacağım diyemez mi?
Yahut felsefesini tam anlamıyla idrak ettiği bir mücadeleyi çıkarsızca göğüsleyemez mi?
Sizlerin elbette göğüsleyebilir, tarihte bunların çokça örneği var dediğinizi duyar gibiyim!
Şikâyetim bu yüz yılda! Çıkar ve menfaat ilişkileri ile insan onurunun ayaklar altına alındığı bu yüzyılda!
Şimdi suçu Hz. Âdeme atıyorlar ama cümle cihan biliyor ki ondan çok sonra bozuldu bu düzen!
Bireysellikten çıkılıp, insanların topluluk olarak değerlendirildiği çağların en dehşetlisindeyiz!
Çok acı, ama bir o kadar da gerçek! İnsan Enflasyonu ile karşı karşıyayız!
Belki binlerce yazarın farklı formlarda tekrarladığı sözleri tekrar edeceğim ama üretmeden, bir gaye uğruna bireysel bir çaba veyahut bir eser ortaya koymadan niçin yaşar insan? Bir düzenin işlemesi uğruna mıdır koskoca bir ömür?
Koskoca ama neye göre dünya tarihine göre bir kum tanesi, canlılığın başlangıcından bu yana bir su damlası!
Evrim teorisi nesil devamlılığı ister, sistem zamanını nakite çevirir, yeterince yüksekten bakınca bakteri benzeri bir görüntü çizeriz de, biz bizi nasıl ayırt ederiz…
Hırsları, çıkarları üzerine bir yaşam kurgulayan bir yığın insan!
Ve miras bırakacağımız en vahim şey bu sorunlar olacak henüz doğmamış o şansız nesile.