Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 21°C
Çok Bulutlu
Afyon
21°C
Çok Bulutlu
Çar 23°C
Per 20°C
Cum 14°C
Cts 14°C

HATIRLANMAK

HATIRLANMAK
4 Mart 2025 16:14
99
A+
A-

İnadına geceleri yazıyorum hâlâ. İnadına, en yorgun olduğum vakitleri seçiyorum kelimelerimi kusmak için. Ne bir aşk geçmişinin izi kaldı artık üstümde ne de hayatın kirli oyunlarının merakı. Öylesine devam ediyorum sanki uyanmaya. Öylesine kadar basitmiş gibi davranıyorum her şeye. Şimdi durup düşünmek istemiyorum. Mola vermek, dinlenmek istemiyorum. Sadece yalnız kalmak istiyorum. Birkaç günde bir değiştirdiğim kitaplarım, yıllardır değişmeyen şarkılarım yetiyor bana. Yeni birilerini tanımak, hayatıma dâhil etmekten çekiniyorum. Alıştığım yalnızlık sarayında, en yalnız günlerimin tadını çıkarıyorum işte.

 

Bir gün öleceğim. Herkes gibi sıradan biri olarak mı? Yoksa birçok şeyi başarmış sıradan biri olarak mı? Ne yaparsan yap, bu dünyada sıradan olmaktan kurtulamaz insan. Bu dünyanın sınırları içinde mutlak sıradandır sonuçta. Elinden hiçbir şey gelmez. Yapabileceklerini yapar, pes etmez. Ama sıradan olduğu gerçeğini de değiştiremez tarihin sayfalarında renkli yazılsa bile adı. Kimseye kalmayan bir dünyada, başkalarının hayatında iz bırakmak, neden bu kadar önem arz ediyor? Kahramanlar yazılmış kitaplara. Okunup geçiliyor, unutulana kadar saygı duyuluyor birçoğuna. Çok geçmiş zamanların önemli kişilikleri günümüzde hiçbir önemi olmayan insanlar. Hatırlanmıyor yazılamamış kahramanlar. O zaman kahramanda değil, sayfalara yazanın elinde midir bu güç? Kimin hatırlanacağı, kimin varlığının bile bilinmeyeceği insanları seçiyorlar.

 

Farkı yok işte. Öyle ya da böyle geçiyor hayat ve ölüyoruz. Kimsenin hatırlamak ve unutmak istemeyeceği anıları başkaları ne yapsın? Çok mutlu olduğum bir anın başkasının gözünde kıymeti nedir ki? Sevdiğin adamın ya da kadının bile bir anlamı yok birçoklarına göre. Bir anlamı olmayan şeyleri anlamlandırıyor, üstüne yaşantımıza birileri şahit olsun diye evleniyoruz genç yaşta. Sırf hatırlanmak, bu evrende basit, önemsiz bir kıvılcım olsak bile, başkaları da bilsin istiyoruz yaşadığımızı. İstediklerimiz, hak ettiklerimizden fazla hep. Ve gerçekçi bakmak gerekirse, hatırlanmaya, anılmaya değer hayatlarımız yok. Ama hepimiz, hatırlanmak için her şeyi yapacak kadar küstah ve benciliz.

 

Tıpkı mağara duvarlarına resim çizenler gibi. Tıpkı mezarının etrafında kilden yapay ordusu olanlar… Tıpkı mezarında canlı kölelerini nöbetçi tutanlar gibi. Tıpkı… Biz âdemoğulları gibi…

Bu hayattaki amacım, yazdıklarımı birileri şans eseri okursa, koyduğum her noktanın ardından gülümsemeleri, ağlamaları, öfkeleri ve nefretlerinin yüzlerinden okunmasıdır. Nasıl daha iyi yazılır bilmiyorum. Çok iyi yazdığım da söylenemez. Ama yazıyorum işte. Benim elimden, benim için bu geliyor. Fikirlerimi, hislerimi kalem ve kağıtla gösteriyorum. Kimileri bağırarak gösteriyor bu dünyada yerini, ben sessiz kalem dokunuşları ile anlatıyorum. Henüz hayatın okulunda bile acemi bir gencim. Öyle süslü, şatafatlı bir hayatım ve hayalim yok. Kendime tek armağan istiyorum bu hayattan, o da sadece huzur. Bu sebeple buradayım. Yazmanın ruhumda yarattığı huzur sayesinde. Mutlu oldum. Gidip yazdım. Arkadaşım öldü. Gelip yazdım. Nefret ettim yazdım, kalbim kırıldı yazdım. Sevdim yazdım. Sevildim yazdım. Hayatımı yaşadım…Ve ardından yazdım. Derler ki, insanlar bu hayatta var olduklarına biri şahit olsun diye evlenirmiş. Sırf birileri yaşadığına tanık olsun diye… Bende bu yükü birine vermek istemedim. Kalem ve kağıt bana darılmaz umarım. Teşekkürler. “Dünyanın en zor şeyi, yeni bir dünya yaratmaktır. Çünkü kalemin ile oluşturduğun dünyanın, tanrısı sen olursun.” -Ahmet Bayram Topcu-
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.