EMEK VE EMEKÇİ
Bugünün anlam ve önemi, işçi ve işçi hakları olsa da günümüzde maalesef öyle değil.
Bugünlerde 1 Mayıs’ın önemi, büyük patronların, siyasetçilerin, taşeronların, sanki hiç işçisinin hakkına girmemiş ya da vergi kaçırmamış, kul hakkı yememiş gibi Instagram hikâyelerinde “İşte 1 Mayıs, Emeğin ve Emekçinin Günü” diye boy boy fotoğraflar paylaştığı, hak, adalet naraları attığı naçizane bir Allah’ın günü. İşçiler adına tatil verilirken patronlar ve memurlar dışında hiçbir işçinin yararlanamadığı sözde bayram. Hakkını arayanların linç edildiği, hatta bakanlarca yerlerde tekmelendiği bir ülkede hangi işçi için bayram olabilir ki? Ne değişti, geçen seneki 1 Mayıs ile bugünkü 1 Mayıs arasında?
Gelin bakalım. Evet, maaşlara zam yapıldı fakat misliyle geri alındı. Bir işletme, çalışanların tuvalette geçirdiği zamanı hesapladı ve maaşlarından kesti. İliç’te bir maden kazası oldu ve dokuz can diri diri toprağın altında kaldı. Bir Dilan Polat kadar konuşulmadı. Neden konuşulsun ki zaten? Onların ne kaçırdığı milyon dolarları ne de şaşaalı hayatları vardı. İsin pisin içinde alın terleriyle parlayan küçücük yaşantıları vardı, o da magazin değeri taşımazdı. Başlarına bir şey gelir, sorumlu bakan çıkar, durumun takipçisiyiz der, üç gün sonra unutulur giderdi.
Her sene muhakkak bir maden faciası yaşanırken ve bu insanlar, ihmal yüzünden ölürken bu madenlere sığınak yapıldı mı? Madenlerde sağlamlaştırma çalışmaları oldu mu? Ben söyleyeyim, hayır! Çoğu işletmeye denetim bile yapılmadı, sağlık çalışanlarımız tekmelerle yumruklarla darp edildi, kolluk kuvvetlerimiz mobbinge maruz kalıp intihar etti, çoğu kadın arkadaşımız sırf cinsiyetinden dolayı ayrıştırıldı ve belki de üstlerinin sözlü ya da temaslı tacizine maruz kaldı. Şimdi söyleyin bana, ne değişti de siz bunu bayram olarak kutluyorsunuz? Yetmedi mi, sizlere garibanlığı birer hırka gibi giydirip on yerine yama vurdurdukları? Yetmedi mi, zenginin çocuğu Porche’ye binsin diye fakirin çocuğunun aç kaldığı? Yetmedi mi, saraylarda sefa sürerken garibanın sofrasından çalındığı?
Bu mu 1 Mayıs, bu mu işçi hakları? Değil, bu asla değil ama bazı hayaller, zihinlerdeki distopyada kalmaya mahkûm edilir. Satırlarımı Şanışer’in sözüyle tamamlamak istiyorum.
“Adaleti unut, burda emek çalan daha az ceza alıyor ekmek çalandan.”
Şanışer ft. Sokrat’tan Yalan’ı dinlemenizi tavsiye ederim.