DÜNYAYI SEVMEK
Hayatımızda inişler, çıkışlar, vazgeçişler ve daha nicesi olacak. Kimi zaman tam oldu derken hiçbir şey istediğimiz gibi olmayacak. Kimi zaman ise hiç beklemediğimiz bir anda her şey hallolacak. Umudumuzu yitirdiğimizde, gözyaşlarımız gülecek, belki de acı kaderimize ama şunu bilmeliyiz ki; hayat gözyaşlarımızla devam edeceğimiz bir yolculuk değil, tam tersine sevgiyle karşılayabileceğimiz koca bir dünya. Bu dünyayı sevmek ise bizim elimizde.
İnsan diyoruz ya, işte. Asıl dünya o bence. Dünya, aslında onun zihninde ve düşüncelerinde saklanan sonsuz bir okyanustur. Bu yüzden herkesin dünyası birbirinden farklı ve kendine özeldir. Önemli olan o okyanusa bakmak değil, onu tam mânâsıyla görebilmektir.
Bakmak ve görmek de işte bu nedenden dolayı birbirinden farklıdır. Siz bakmayı görmek sanırsınız ama görmek, bakmaktan da öte, o sonsuzluğu, nelerin güzelleştirdiğini iliklerinize kadar hissedebilmekten geçer. Gördükleriniz, yani hissettikleriniz sizi hayata bağlayacak ve size bu okyanusu sevdirecek olmalı ki, gerçek dünyanızı sonuna kadar yaşayabilin. O yüzden sevmeye önce kendinizle başlayın ki, sevebileceğiniz bir dünyanız olsun.
İçinizden soruyorsunuz kendinize: “İnsan kendini nasıl sever?” diye. Aslında kendini sevmek, bütün hatalarıyla kendini affetmekle başlar. Yani kendinizi sevmek istiyorsanız, bundan siz sorumlu değilsiniz. Bugüne kadar yaşadıklarınız veya size yaşatılanların hiçbiri sizin suçunuz olmadı. İşte siz bunu anlayana kadar zaman akıp gitti. Siz aslında yaşadığınız sürece varsınız hayatta.
Şimdi derin bir nefes alıp, kendinizi benim için çok sevin. Kendi dünyasını henüz keşfedemeden dünyadan ayrılmış güzel kalpler için de kendinizi çok sevin. Çünkü dünya, hiçbir zaman siz ve sizin düşüncelerinizden daha büyük olamadı.
Ellerine , kalemine sağlık.İnsanların kendi dünyasını okyanusa benzetmek de güzel olmuş , en çok etkileyen kısım kendini sevme konusu , çok haklı.
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim…