Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 28°C
Hafif Yağmurlu
Afyon
28°C
Hafif Yağmurlu
Pts 27°C
Sal 27°C
Çar 27°C
Per 29°C

DEĞER TAKASI

DEĞER TAKASI
27 Mayıs 2024 14:35
168
A+
A-

Değer, geçmişten günümüze insani aktivitelerin ve ilişkilerin olduğu tüm dönemlerde sıklıkla karşılaştığımız bir kavram. Bu kavram, temelde bir nesneye, faaliyete veya bir duruma karşı atanan kelime olarak karşımıza çıkmaktadır. Matematikte x’ e verdiğimiz bir rakam, sokakta gördüğümüz insanlara karşı düşüncelerimiz, bahçemizdeki çiçeklere karşı hissettiklerimizin aslında hepsi değer kavramı çatısı altındadır. O hâlde farklı pencerelerden bakmak gerekir ki daha net bir şekilde bu olguyu kavrayabilelim.

Temel anlamda bireyin çevresindeki nesnel nitelikteki unsurlar ile arasında oluşan ilişkileri ve bu ilişkilerin oluşturduğu kelimeler ağacını kapsayan bir kavramdır. Ancak, buradaki nesnel nitelikteki varlıklara atfedilen sözler değer kavramını tümüyle yansıtıyor değildir. Bir insana verdiğimiz değer ile toplumsal bir olguya verdiğimiz değer arasında duygusal ve düşünsel farklılıklar muhakkak vardır.

Tabiatı gereği insanlar, aidiyet duygusu ile yaşama çabasındadırlar. Çevrelerinde kabul görmek veya yalnız kalmamak adına bir takım ilişkiler geliştirirler. Bu ilişkilerin yapı taşı ise karşılıklı değer alışverişidir. İnsan eş dediği, eşi olarak değer verdiği birinden, yine aynı şekilde eş muamelesi görmek ister. İş yerindeki üstüne saygı ile hitap eder ve astından saygı çerçevesinde yaklaşım bekler. Arkadaşlarına sevgi ile yaklaşmak ister ve aynı şekilde sevgi ile kendisine yaklaşmalarını bekler. Ancak, insanın verdiği değer karşısında her zaman karşılığını alamadığı da acı bir gerçektir.

İşte bu noktada, insanın bir takım nesnelere, objelere, varlıklara karşı üretmiş olduğu düşünceler ve duyguların tek başına bir değer kavramı oluşturmaya yetmediği anlaşılmaktadır. Değer kavramı sadece verilen bir şey değil aynı zamanda karşılığı alınan bir nevi takastır. İnsan çevresindeki herhangi birine değer verebilir ancak değer verdiği kişinin bir yanlış eylemine istinaden verdiği değer yozlaşabilir ve hatta yitip gidebilir. Değer kavramını oluşturan temel, bu örnekte de bahsedildiği gibi karşılıklı etkileşimden doğan değer yaratma güdüsüdür.

Bir insanın en büyük hatası; başkasına gereğinden fazla değer vermek değil, kendine hak ettiğinden daha az değer vermektir.” Gabriel Garcia Marquez

Yüzyıllık Yalnızlık kitabının yazarı olan Gabriel Garcia Marquez’in bu sözünün yüzeyselliğinin altına bir nefeslik daha dalıp bakacak ve anlam verecek olursak; insanın hak ettiği değeri kendine vermemesi olarak nitelendirilen söz, verdiği değere karşılık alamamasından kaynaklıdır. İnsanın kendine değer vermemesi veyahut verememesi demek aslında değerini bilmeyen insanlara değer vermesi olarak düşünülebilir.

Velhasılıkelam insan, tamamlanamayan duygularının, yanıtsız kalan düşüncelerinin ve hatta karşılığını alamadığı selamın dahi kendisinde oluşturduğu doygunluğu yeterli görmediği vakit; hatanın kendi eksikliğinden değil de kendine vermesi gerekenden daha az değer vermesinden kaynaklı olduğunu bilmesi ile gerçek değerini elde edebilir.

Hüseyin Aslan, 1994 yılında Erzurumlu dadaş bir baba ve Rizeli laz bir annenin ortanca çocuğu olarak dünyaya gözlerini açtı. İlk ve orta okul hayatı boyunca Kocaeli'nin Gebze ilçesinde yaşadı. 14 yaşında lise öğrenimi için yakın gurbet olarak nitelendirdiği İstanbul'a, sonrasında üniversite için Konya'ya gitmek üzere evinden ayrıldı. Necmettin Erbakan Üniversitesi'nden 2018 yılında endüstri mühendisi olarak mezun olduktan sonra diplomasının verdiği yetkiyle meslek hayatına atıldı. Aktif olarak bilgi teknolojileri sektöründe proje yöneticiliği yapmaktadır. Yazı hayatına üniversite yıllarında amcası ve İsmet Özel'in yakın arkadaşı olan Özay Aslan'ın onu İstiklal Marşı Derneğine götürüp edebi sanatlarla tanıştırmasına mukabil okuma aktivitelerinde bulunarak başladı. Yazılarını, ilk olarak 2018 yılında açtığı blog üzerinden, sonrasında 2020 yılında blogunu profesyonel bir siteye devşirerek internet ortamına aktardı. 2022 yılında ise çevrimiçi mecralarda paylaşımlarına ara vermek durumunda kaldı. Ta ki 2024 yılı Mayıs ayında Kor Dergi ile tanışana kadar. Kor Dergi ile tanıştıktan sonra yazı hayatına geri dönen Hüseyin Aslan, aktif olarak Kor Dergi ve Levla Dergi'de eserlerini yayınlamakta.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.